Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da, insanlık tarihinin en acımasız katliamlarından biri olan “Kanlı Noel Katliamı” şehitlerini ve tüm şehitleri anarak, konuşmasına başladı.
Bu olay üzerine konuşmanın hiç kolay olmadığını ifade eden Ersoy, “Üzerinden 59 yıl geçmiş olmasına rağmen bu katliamın acısını yüreğimizde hissediyoruz. Ve bu öyle büyük bir acı ki yaşamımız boyunca bir an dahi unutabileceğimize ihtimal vermiyorum” diye konuştu.
Ersoy, Rum çetelerin, bir sağlık görevlisi olarak tek derdi insanları yaşatmak olan Kıbrıs’taki Türk Alayı’nda görev yapan doktor Binbaşı Nihat İlhan’ın eşi ve üç çocuğunu gözlerini kırpmadan, vahşice katletmelerini unutmayacaklarını kaydetti.
1963 yılında gerçekleşen bu acımasız olayı her zaman, her şartta ve her platformda tüm dünyaya anlatmaya devam edeceklerini belirten Ersoy, “Kadınların, çocukların, yaşlıların, Rum terör örgütleri tarafından nasıl elleri bağlanarak, katledilip, toplu mezarlara gömüldüğünü, çocukların vurulduğunu, en barbar saldırılara maruz kaldığını herkese anlatacağız” dedi.
-“Kıbrıs davası milli bir davadır”
Bunun şehitlere, tarihe karşı en büyük sorumluluklardan biri olduğunu dile getiren Mehmet Nuri Ersoy, şöyle devam etti:
“Kıbrıs davası bizim kalbimizde, vicdanımızda, tarihimizde çok büyük bir yeri olan milli bir davadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, bu dava; tarihiyle büyük, vicdanıyla büyük, mücadelesiyle büyük, 1974’te yazdığı kahramanlık destanıyla büyük bir milletin davasıdır.”
Kıbrıs Türkü’nün huzuru, güvenliği ve dünyadaki konumu için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Ersoy, şunları kaydetti:
“Rumlar, büyük bir hukuksuzluğa imza atarak evlatlarımızı hedef aldılar. Ancak devletimizin çok büyük olduğunu ve bu yaşananları hem unutmayıp hem de unutturmayacağını düşünemediler. Şükürler olsun ki, milletimiz öyle bir millettir ki ne tek bir şehidini unutur ne de tek bir karış toprağına göz diktirir.”
“Bu millet ne Fatih’i unutur, ne Mustafa Kemal’i unutur ne de Murat İlhan, Kutsi İlhan, Hakan İlhan’ı unutur” diyen TC Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, bu isimlerin unutulmadığını, tüm dünyanın gördüğünü ve herkesin bu isimleri öğrendiğini belirtti.
Ersoy, Abdülhamid Han sondaj gemisine eşlik eden üç gemiye “Murat, Kutsi ve Hakan” adlarının verilmesine atıfta bulunarak Murat İlhan, Kutsi İlhan ve Hakan İlhan’ın adlarının sadece Kıbrıs’ta değil, Türk milletinin yüreğinde, Doğu Akdeniz’de, Mavi Vatan sınırlarında dolaştığını ifade etti.
90’lı yıllarda Saraybosna’da on binlerce Boşnak’ın soykırıma uğradığına değinen Ersoy, yaşananların ardından Aliya İzzetbegoviç’in, “Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır” şeklindeki uyarısına dikkat çekti.
Mehmet Nuri Ersoy, bu açıdan Barbarlık Müzesi’nin kurulmasının, yaşananların unutulmaması ve dünya kamuoyuna anlatılması açısından önemli bir adım olduğunu söyledi.
-“Modern ve geleneksel müzecilik birleştirildi”
TİKA aracılığıyla geçen yıl başlatılan müzenin restorasyonunun, elektrik, mekanik, teşhir tanzim ve çevre düzenlemesi işleri yapılarak, modern ve geleneksel müzecilik birleştirilerek, aslına uygun bir şekilde tamamlandığını belirten Ersoy, çağdaş müzecilik anlayışı çerçevesinde, yaşananların eksiksiz bir şekilde anlaşılması adına dijital imkanların geliştirildiğini ifade etti.
Ersoy, hafıza havuzunda, arşivlerden Kıbrıs’ta şehit olan ve kayıp listesinde bulunan vatandaşlara ilişkin bilgi ve görsel dokümanların temin edildiğini, yaşam öyküleri, fotoğraf ya da resmi belgeler, nerede şehit edildikleri ve tarihi gibi bilgilerin sağlandığını ve işlendiğini anlattı.
-“Türk tarihi aynı zamanda bir bağımsızlık tarihidir”
“Türk tarihi aynı zamanda bir bağımsızlık tarihidir” vurgusu yapan TC Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Anadolu topraklarında büyük bedeller ödediklerini, çok zor bir dönemde yeni bir cumhuriyet inşa ettiklerini ifade ederek, “Bağımsızlığı karakterimiz bildik” dedi.
Kıbrıs Türkü’nün yanında olarak, KKTC ile olan dayanışmayı en üst seviyede sürdüreceklerini vurgulayan Mehmet Nuri Ersoy, “Bu konudaki azmimizi bir an olsun kaybetmeden devam ettirmek milletçe boynumuzun borcudur” diye konuştu.
TİKA Lefkoşa Program Koordinasyon Ofisi’nin açılmasının çalışmalarına büyük katkı sağladığını kaydeden Ersoy, turizmin geliştirilmesi, istihdamın arttırılması, ekonominin güçlendirilmesi ile kültürel ve sanatsal iş birliğine dönük birçok çalışmayı da birlikte hayata geçirmeye devam edeceklerini söyledi.