Haravgi gazetesi, AKEL’in, açıklaması çerçevesinde bir dizi soru sorarak eleştirilere yanıt verdiğini belirtti.
Habere göre AKEL, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir Avrupa Parlamentosu üyesinin, AB’nin bir bölümünü teşkil eden Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal altındaki topraklarında, Kıbrıs Türk mülkünde ofis açması sahte devletin yükseltilmesini mi teşkil eder” sorusunu sordu.
AKEL, “malum çevrelerin, Kıbrıslılar arasında diyalog, temas, iletişim kurulmasını destekleyen, iki toplumu yakınlaştıran her şeyle neden savaştığını” da sordu.
“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin değerini küçültmek, sahte devletin yükseltilmesini ileriye götürmek isteyen Türk çevrelerin ve yabancıların, ofis açılmasından değil bu milliyetçi tepkilerden faydalandığını” savunan AKEL, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir Kıbrıslı Türk vatandaşının, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aday olmasını ve Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların oylarıyla seçilmesine karşı çıkanların da aynı malum çevreler olduğunu” ifade etti.
AKEL, söz konusu aynı kişilerin, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin iki resmi dili tanıdığını bilmez göründüklerine de dikkati çekti.
AKEL açıklamasında ayrıca “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin savunucusu olduğunu söyleyenlerin, ikinci Helen bir devleti değil Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların ortak evini savunmaları gerektiğini” de belirtti.
Habere göre Kızılyürek’in Kuzey’de ofis açmasına ELAM dışında, EDEK ve Dayanışma Hareketi de tepki gösterdi.
EDEK açıklamasında, Kızılyürek’in, Kıbrıslı Türkleri Avrupa’ya daha da yakınlaştırmayı istediğini, bunun da AKEL’in Kıbrıslı Türk Avrupa Parlamentosu üyesi için açıklığa kavuşmamış imalar bıraktığını savundu.
ΕDEK, kendileri için bunun, nihai hedefi “işgal rejiminin” yükseltilmesi olan Türk planlarını doğrudan veya dolaylı olarak destekleyen yanlış gidişata yönelik bir hamleyi teşkil ettiğini iddia etti.
Dayanışma Hareketi açıklamasında, Kızılyürek’in bu faaliyetini “yasa dışı” olarak nitelendirdi ve bunun aynı zamanda Avrupa Parlamentosu’nun kendisine saldırdığını öne sürdü.
Dayanışma Hareketi, aynı gerekçeyle Avrupa Parlamentosunun, Kuzey’de ofisinin olmasının yasa dışı olduğunu ve uluslararası ile Avrupa kamuoyuna aynı yanlış mesajları gönderdiğini düşündüklerini savundu.
Alithia gazetesine göre ELAM ise açıklamasında, Kızılyürek’in bu faaliyetini “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çıkarlarına yönelik olarak kabul edilemez olarak” nitelendirdi.
ELAM ayrıca Niyazi Kızılyürek’in, “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni temsil etmediğini, Ankara’nın rejimini temsil ettiğini ileri sürdü.