Kovid-19, neredeyse 2.5 yıldır hayatımızda. Bu süreçte virüsle ilgili her gün yeni bir şey öğrendik. Ortaya çıkan varyantlar, geliştirilen tedaviler ve aşılarla uzun ve dönemeçli bir yolda bilim insanlarının rehberliği ışığında ilerlemeye devam ediyor. Virüsün erken dönem varyantlarıyla enfekte olup iyileştikten sonra Delta’ya veya Omicron’a yakalananları gördük. Hatta birkaç ay içinde iki hatta üç kez kovid’e yakalananları bile biliyoruz. Bir de çevrelerindeki herkes kovid olsa da virüsü kapmayanlar var. Örneğin benzer evde yaşadığı eşi, çocukları, annesi ve babası, sürekli bağlantı halinde olduğu kendisi virüse yakalanmayan birçok insana dair örneklerle karşılaşıyoruz.

ANTİKOR ÜRETİP SAVAŞ AÇIYOR

En son Amerika’da yayımlanan ‘Science Immunology’ adli bilimsel dergide yer alan bir çalışmaya göre, kovid’e hiç yakalanmamanın ya da yakalansa bile hafif geçirmenin sırrının kişilerin bağırsak florasında yani mikrobiyotasında olduğunu ortaya koydu. Amerika’da koronavirüs salgınından önce kan örnekleri toplayan bir bio banktaki kanlar üzerinde bilim insanları salgından sonra ‘kovid öncesi mikrobiyota nasıl çalışıyor’ sorusunun peşine düştü. Bu kanları incelediklerinde gördüler ki yararlı bakteriler bağışıklık sistemine yön veriyor. Kovid yokken bile kovid görüntüsüne benzeyen virüslere karşı bağırsaklarda ki bakteriler antikor üretip, savaş açıyor.

BAĞIRSAK FLORAMIZ BELİRLİYOR

Araştırmanın mikrobiyotanın önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof.Dr. Tarkan Karakan “Pandemi öncesinde alınan kan örneklerinde bazı bireylerde kovid spike antijeni ile çarpraz reaksiyon veren bağırsak mikrobiyotası olduğu ve bu kişilerin enfeksiyonlardan korunduğunu gösteriyor” dedi. Prof. Dr. Karakan, sözleri şöyle sürdürdü: “Çalışmada da görüldüğü gibi bağırsak florası sağlıklı olan ve bakteri çeşitliliği olan kişileri mikrobiyotası kovid’e karşı kalkan gibi koruyor. Bağırsaklarımızda trilyonlarca bakteri var. Ve bu kişiler ya kovid’e yakalanmıyor, az yakalanıyor ya da yakalansa bile hafif geçiriyor. Bunu bağırsak floramızdaki bakteriler belirliyor. Bunlar bağışıklık sistemimiz için antikor üretiyorlar.”

KOVİD’İN DUBLÖRÜNÜ BİLE NAKAVT ETTİ

Prof.Dr. Karakan, çalışmanın Kovid daha hayatımızda yokken toplanan kanlar üzerinde yapıldığına da dikkat çekerek “Anlaşılıyor ki kovid’in dublörü gibi olan bakteriler var. Dış kılıflarındaki spike antijeni virüsün çıkıntılarına benziyor. Bağırsaklarda bu antikorlardan var. Hemen tanıyorlar. Kovid’e benzer yapılarla hemen savaşa girip, kazanıyorlar” dedi.

AFRİKA ÖRNEK

Özellikle Afrika’da hastalığın daha hafif seyretmesi ve ölümlerin daha az olmasının buna bağlı olabileceğinin de araştırmada belirtildiğinin altını çizen Prof. Dr. Karakan, “Bağırsak floranız ne kadar sağlıklı ve çeşitliyse bağışıklık sisteminiz o kadar güçlü. Bağırsak sisteminizde 1 trilyon bakteriniz var ise virüse karşı daha çok korunuyorsunuz” dedi.

LİFLİ VE AKDENİZ TİPİ BESLENİN

Prof. Dr. Tarkan, sağlıklı bir mikrobiyota için beslenmenin önemine dikkat çekerek, şu önerilerde bulundu: “Lifli gıdalar tüketin. Probiyotik ve prebiyotik açısından zengin gıdalarla beslenin. Akdeniz tipi beslenin. Zararlı madde içeren fast food gıdalardan uzak durun. Abur –cubur tarzı beslenmeyin. Spor yapın, yoğun antibiyotik kullanımından kaçının. Sağlıklı kiloda kalın. Tüm bunlarla birlikte mutlaka kovid aşılarınızı olun.”