Fileleftheros ve diğer gazetelere göre Yunanistan’ın, sınırına çektiği set ile mülteci akışını 4 bin 100’de sınırlandırdığı örneğini veren Nuris kendilerinin de benzer bir başarı sonuç alabilmeleri arzusunu dile getirdi.
Nuris AB’nin mülteciler konusunda Yunanistan’a ve Güney Kıbrıs’a yönelik tavrını “AB, sorun yaşayan ön hattaki bir üye ülkeden önce, sorunun azmettiricisi olan Türkiye’ye parmak sallasın veya nasihat çeksin” sözleriyle eleştirdi.
“Kıbrıs’ın, Yeşil Hat’tan mülteci akışını kısıtlamaktan, geri göndermekten ve sınır dışı etmekten başka çıkış yolu yok” diyen Nuris sözlerine “Bu yardımı istiyoruz, bu desteği talep ediyoruz ve gerçekleşeceğini ummak istiyorum” diyerek devam etti.
Silahlı olarak Yeşil Hat’ta görevlendirilmek üzere 300 özel sözleşmeli polis alımının onaylanmasının ardından planları sorulan Nuris fizikî engellerin yerleştirilme hızından da ilgili grubun oluşturulma hızından da memnun olmadığını söyledi.
Nuris “Ulusal zorunluluk, bazı prosedürlerin bypass edilmesini –ama meşruiyet çerçevesi içerisinde- dahi gerektirir. Herkes, çok süratle hareket etmek zorunda olduğumuzu anlamalı” ifadesini kullandı ve 6 metre yüksekliğinde ve 165 kilometre uzunluğundaki seddi 6 ay içerisinde tamamlayan Polonya’yı örnek gösterdi.
Kurulmakta olan fizikî engeller ve özel polis alımı ile Yeşil Hat’tın devletler arası sınır görüntüsü vereceği eleştirilerine karşılık Avrupa ülkelerinin, birbiri ardına sınırlarında koruma önlemi aldığını söyleyen Nuris Türkiye’yi ve KKTC’yi iki taraf arasındaki ilişkileri “dinamitlemek ve Kıbrıs sorununun çözüm çabalarında bataklık yaratmakla” suçladı.
Haravgi Yeşil Hat’tın Güney Kıbrıs sınırına çekilen dikenli tellerin etkilenen bölgelerde sakin Rumlara birçok sorun çıkarmasına, 300 kişilik özel polis birimi hakkında kafalarda birçok soru işareti olmasına rağmen Nuris’in, rutin prosedürlerin atlanması pahasına çalışmaların hızlandırılmasını istediğine dikkat çekti.