Haftalık Kathimerini “Erdoğan’ın Kazançları Lefkoşa’yı Endişelendiriyor” başlığıyla manşete çektiği haberinde Türkiye için “bölgesel güç rüzgârı estiriyor” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın edindiği kazanımın Stockholm ve Helsinki ile imzaladığı mutabakat çerçevesini aştığına, AB Daimi Yapısal İşbirliği (PESCO) programlarına da katılım kredisi de elde ettiğine işaret eden gazete Türkiye’nin “veto hakkını saklı tutsa da önümüzdeki dönem sınanacağı” değerlendirilen Güney Kıbrıs’a, yeni bir baskı dalgasına hazırlandığı” yorumunu yaptı.
Türkiye’nin F-16 savaş uçağı talebinin ABD Başkanı Biden tarafından karşılanmasının, Kongre’nin tavrından bağımsız olarak Washington’un Ankara’ya taahhüdü çerçevesi yarattığı, Türkiye’nin PESCO programlarına katılım kredisi elde ettiği belirtilen haberde yakın zamana kadar “beyin ölümü gerçekleşmiş” addedilen ittifakın (NATO) Türkiye’nin mührü ile yükseldiği algısı yerleştiğine dikkat çekildi.
Gazete, bunlara Türkiye’nin Ukrayna meselesindeki olumlu arabuluculuğu ve Ukrayna tahılındaki rolü de eklendiğinde “Türkiye’nin ‘level’ (seviye) atladığını, bunun da Yunanistan ve Güney Kıbrıs için çok da iyi bir anlama gelmediğini yazdı.
Haberde Rum yönetiminin bu durumdan duyduğu kaygıyı saklamadığı, Türkiye’nin uluslararası siyaset sahnesinde sürekli yükselmesinin, Rum yönetiminin Kıbrıs sorunu, Maraş ve MEB konularında “olumlu gelişme” beklemesine olanak tanımadığı, artık kimsenin Türk siyasi liderliğine bu konularda müdahale edemeyeceğini ve/veya müdahale etme niyetinde olmayacağı belirtildi.
Gazeteye göre İsveç ve Finlandiya’nın da katılacak olmasıyla NATO üyesi AB ülkesi sayısının 23’e yükselirken Avusturya, İrlanda, Malta ve Güney Kıbrıs ittifak dışında kalıyor. NATO’nun AB’nin kolektif savunmasının temel taşı olmaya devam ettiği dikkate alındığında -Güney Kıbrıs’ın hiç de işine gelmeyen- Avrupa’nın savunma ve güvenlik özerkliğinin dondurulacağı anlaşılıyor.
Türkiye’nin birkaç ay önce PESCO askerî hareketliliğine katılma başvurusunda bulunduğu, Güney Kıbrıs’ın, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in talimatıyla bunu frenlediği belirtilen haberde “İsveç ve Finlandiya’dan aldığı destek taahhütleri nedeniyle, Ankara’nın benzer taleplerde bulunmasına kesin gözüyle bakıldığı” kaydedildi “Türkiye’nin bu tür tutumları, Kıbrıs’ın önemli sayıdaki ortağından destek buluyor” ifadesi kullanıldı.