Aksi takdirde üreticilerin tarım yapmaktan vazgeçeceği ve milli servet olarak nitelendirilen narenciye bahçelerinin kurutulacağı uyarısında bulunan Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Derneği Birlik Başkanı Turgut Akçın yazılı açıklama yaparak hükümetten beklentilerini ifade etti.
Modern tarımda verimliliği artırmak için genellikle sebzelerde hibrit tohumlar kullanıldığını kaydeden Akçın, tüm dünyada üretimin devamlılığını sağlamak için devletin üretime ve üreticiye destek verdiğini belirtti.
“BİZİM ÜLKEMİZDE TARIMA DESTEK YA YOK YA ÖLDÜRMEYECEK KAZAR AZ”
“Ne yazık ki bizim Ülkemizde gereken destek ya yok ya da öldürmeyecek kadar az. Ülkemizde ne pınarlar ne akarsular ne de ada genelinde barajlar vardır” diyen Akçın, KKTC’de suyun 150-200 metre derinlikten elektrik motorları veya dalgıç motorları kullanarak yer yüzüne çıkarılıp sebze ve meyve üretiminde kullanıldığını ifade etti.
Elektrik ücretleri 98 kuruş iken sulama birlikleri tarafından üreticilere bölgelere göre sulamada kullanılan suyun tonunun Bostancı-Akçay-Yayla’da 2-2.5 TL; diğer bölgelerde ise 1.5-2 TL’ye satıldığını anlatan Akçın, açıklamasında şunları anlattı:
“Üreticiler ancak bu maliyetlerin altından çıkabilirlerdi. Faiz Sucuoğlu Başbakan iken tarımda kullanılacak elektriğin 1.70 TL olacağından bahsetti. Türkiye dönüşü ise bahsettiği bu rakamın Mart ayı için geçerli olduğunu söylemeye başladı. Tarımda soğuk veya sıcak ay yoktur. Tarım 12 ay , dolayısıyla tarımda elektrik kullanımı da 12 ay devam eder. Hükümet ve ilgililer Güney Kıbrıs’ta ve Türkiye’de su fiyatları kaç para, sulama ücretleri ne kadar araştırsınlar ve ona göre tarımdaki elektriğin kaç para olacağını belirlesinler”.
“Bir dönüm Narenciyenin ayda en az 1000-1200 tonluk su ihtiyacı olduğu, kimyevi gübrelerin 70 TL’den 450-1000 TL’ye yani 3-4 katına çıktığı düşünülürse, biz hangi ülkelerle rekabet edebileceğiz veya nasıl üreteceğiz” diyen Akçın, halkın domatesi, salatalığı taneyle karpuz, kavunu dilimle bile alamayacak hale gelmek üzere olduğunu belirtti.
Adanın sebze ve meyve ihtiyacının yüzde 80’inin Güzelyurt bölgesi tarafından karşılandığına dikkat çeken Akçın, bu fiyatlarla insanlar üretimden vazgeçecekleri ve üreticileri yeniden tarıma döndürmenin mümkün olmayacağı uyarısında bulundu.
En büyük destekçilerinin Anavatan Türkiye olduğunu ancak narenciyede en büyük rakiplerinin de yine Anavatan Türkiye olduğunu kaydeden Akçın, “Dolayısı ile Anavatanda üreticiye su ücretleri ve kimyevi gübreler kaça ise bizde de ayni olması gerekir. Aynı zamanda üreticiye tarımda verilen destek ayni olmalı, aksi takdirde Ülkemizde Tarımın biteceği herkes Tarımdan vazgeçecek. Mevcut plantasyonlarda kurutulacak .Tarım Üreticisinin beklentisi sezonun açıldığı ve sulamaların başladığı bu günlerde acilen bir karar alıp elektrikleri makul bir seviyeye indirilmesi talep etmektedir”.
Anavatandan dağları ve denizleri aşıp gelen ve arıtılmış olan suyun bile halkın menfaati için 2.30 TL’den Belediyelere verildiğine dikkat çeken Akçın, “Tonu 5-6 TL’ye sulama suyu alıp üretim yapmak mümkün değildir” dedi.