Kanal Sim’e konuşan Taçoy, “Sabahki grup toplantısında alınan kararların hilafına ve yangından mal kaçırırcasına görev Ünal Üstel’e verdirilmiştir. Bunu yaptıran Sucuoğlu’dur” dedi. Hasan Taçoy, hükümet kurma görevi verme yetkisinin parti meclisinde olduğunu ve böyle bir yetkilendirme olmadığını vurguladı.
Taçoy, erken zamanda kurultaya gidilecekse Genel Başkanlık için derhal sahaya inip çalışmaya başlayacağını da söyledi.
Taçoy sosyal medyadan da açıklama yaptı
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili ve “hükümet kurma görevi” için ismi geçen isimlerden Hasan Taçoy, gelişmeleri kendisinin de basından öğrendiğini açıkladı.
“Sandıktan en yüksek oyla çıkan partimizin yaşadıkları ve bunun topluma yansımaları, hayatını UBP’ye adayan benim ve benim gibi düşünen herkes için son derece üzücü ve kırıcıdır” diyen Taçoy, gelişme ya da pazarlıklardan haberi olmadığını belirtti.
Taçoy sözlerini şöyle sürdürdü:
Kamuoyunu doğru bilgilendirmek gibi bir görevim var.
Bugün, gerçekleştirilen bir dizi toplantının sonucunda günlerdir tartışılan hükümeti kurma görevinin kime ve hangi koşullarda verileceği konularında bazı kararlar üretildiğini ben de herkes gibi basından öğrenmiş bulunuyorum.
Hatırlanacağı üzere, Sayın Cumhurbaşkanının “ben hükümeti kurma görevini ancak UBP yetkili kurullarının belirleyeceği birine verebilirim” açıklamasının ardından, meclis grubumuz toplanmış ve mevcut adaylar arasından bunun nasıl belirlenmesi gerektiği konusunu ele almış, hatta daha bugün gerçekleştirilen meclis grubu toplantısında konuya ilişkin bir kararla yöntemin nasıl olacağı da saptanmıştı.
Tüm milletvekillerimiz gibi, benim de konu ile ilgili hiç bir gelişmeden veya pazarlıktan haberim yoktu.
Dolayısı ile şahsımın da fikri alınarak böylesi bir kararın üretildiği noktasında ortaya atılan iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.
UBP’nin daha iyi yönetilmeyi hak ettiğini düşünüyorum.
Çünkü bu vefakar ve cefakar tabanımız bun hak ediyor. Başka UBP yok. Hangi görevde, hangi makamda olduğumuzun da bir önemi yok. Aslolan ülkemizdir, halkımızıdır, partimizdir ve onun geleceğidir.
Tüm yaşananlardan bağımsız olarak, kenetlenerek ve örgütlerden başlayarak umudu, ümidi yeniden yeşertmek hepimizin öncelikli görevidir.
Birlik ve bütünlüğümüz için çalışmaya devam edeceğim.