UBP’nin başına T.C. tarafından istenilmeyen bir kişi seçildiğinden itibaren maruz kaldığı muamele yalnızca UBP’de bu tercihi yapanlara ibret olsun diye yapılmadı.
Ola ki UBP değil de başka partilerden oluşacak koalisyon hükümeti oluşumu karşısında olacak olanları varın siz düşünün mesajı da verilmiş olmadı mı?
Biat kültürünün olmazsa olmaz bir kuralı vardır.
Seçilmesi tüm telkinlere rağmen engellenemeyen kişi geldiği görevde onu cezalandıran farklı bir muameleye tabii olur.
Bu vesileyle seçilene karşı desteklenenin de gönlü alınmış olur.
Biat kültürü hatır gönül işidir ama bu kural biat edenler için geçerlidir.
Biat kültüründe, işaret edilmeyen kişinin kazanması durumunda onu yeni görevinde kucaklama izleyenler nezdinde algıda güç kaybına sebep olduğu düşünülür.
Racona terstir.
Biat kültürünün çekim gücünün sağladığı ip ile bir yere tırmanmaya çalışıp bunda başarılı olamayanların gönlünü hoş tutmak da yine biat kültürünün raconunun gereğidir.
Aksi takdirde sonrası için insan bulmanın zor olacağı düşünülür.
Faiz Sucuoğlu’nun bu anlamda çok kısa bir sürede sebep olduğu gönlü alınması gereken Taçoy, Saner ve Atun olarak uzun bir liste oluşmuştur.
Siyasette dünya ölçeğinde en kısa sürede 3 hükümet programı okuyup herhangi bir icraat yapmadan biat kültürünün tepesinde oturanlara fatura(!) ettiği bakiye budur.
Kısa sürede oluşan listenin uzunluğuna göre de bir racon kesilmiştir.
Bunun ibret olacak şekilde yapılmaması durumunda bizden sorumlu “yeni santrafor” arayışı başlamış olacaktı. Onun yerine şimdi “yerli yeni bir santrafor” arayışı başladı.
Olanları öyle çok da sofistike sebeplere dayandırarak okumayıp bir de bu gözlükle okumak mümkündür. Ne diyelim güç zehirlenmesi sonucu içine düşülen bu duruma bakıp tüm bunlara sebep olanların ve bugüne kadar göz yumarak destek olanların anlayacağı kültürden bir cümleyle “Allah yarına bırakır ama yapanın kim olursa olsun yanına bırakmaz” demekten yine de insan kendini alamıyor.