15 Mart Dünya Tüketiciler Günü nedeniyle gündeme gelen tüketicilerin davranışları hakkındaki veriler toplumdaki tüketicinin yasal haklarına ilişkin bilgisizliği gözler önüne seriyor.
Ülkemizde kanuni hakları ihlal edilen tüketici, bu hakkını satın aldığı mal veya hizmetin değerine göre tüketici hakem heyetine başvurarak arayabiliyor. Ancak birçok kişinin yasal haklarından habersiz olması nedeniyle yaşadıkları sorunlar çözümsüz kalıyor.
Tüketiciler, alışveriş yaparken ya aldığı ürün bozuk çıkıyor ya da istediği ürün yerine başka bir ürün geliyor, bazen ise uzun ömürlü olduğu iddia edilerek satılan mal kısa sürede deforme oluyor. Bunun sonucunda mal veya hizmet alımının yapıldığı firmalardan iade veya değişim talep eden tüketici kimi zaman karşısında muhattap bulamıyor.
Hakkını aramak isteyen vatandaş ise çözümü sosyal medyadan yaşadığı sorunu ifşa etmekte buluyor. Ancak bu da tüketicinin haklıyken haksız konuma düşmesine sebep olabiliyor.
PEKİ FİRMA İLE SORUN YAŞAYAN TÜKETİCİ NE YAPMALI?
Öncelikle Tüketiciler ile satıcılar arasında yaşanan uyuşmazlıkları çözümlemek üzere Ekonomi ve Enerji Bakanlığı bünyesinde kurulan Mal ve Hizmetler Hakem heyetine dilekçe vererek, kapıdan satışlarla ilgili uyuşmazlıklarda ise , tüketicinin bulunduğu yerdeki kaymakamlığa başvurarak sorun yasal yollardan çözmeye çalışmalı.
SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?
Müracaatlar, başvuru tarih ve sırasına göre en geç iki ay içinde hakem heyetince görüşülerek Yasa/Tüzük kapsamında karara bağlanıyor.
Hakem Heyetinin vereceği kararlar taraflara yazılı olarak bildiriliyor ve tarafları bağlayıcı nitelik taşıyor.
Taraflar bu kararlara karşı on beş gün içinde Mahkemeler Yasası uyarınca yetkili kılınan mahkemeye itiraz için müracaat edebiliryor. Süresi içinde müracaat edilmeyen kararlar kesinlik kazanıyor. Kesinleşen kararlar mahkeme kararı hükmünde olup aynen mahkeme kararı gibi icra edilebiliyor.
Kaynak:haberkıbrıs