“İPİNİ KOPARAN BASINCI”

0
blank

Hükümet ciddi sorunlarla karşı karşıya… En önemlisi de maaşlar tabii… Geçen ay kamu görevlilerinin maaşları zar-zor ödendi… Belediyelerin hak edişleri henüz aktarılmadı… Bazı belediyeler maaşlarını ödeyemedi…

Sosyal Sigortalar Dairesi, emeklilik ödeneğine hak kazanmış kişilerin ödeneklerini bağlamıyor; geciktiriyor.

Trafik polisleri yollarda pusu kurmuş, para toplamaya çalışıyor.

SİYASETÇİLERİN KENDİ SORUNLARI VAR!

Ortada bunca sorun varken, siyasetçilerimizin ama özellikle de iktidar partisi UBP’deki siyasetçilerimizin kendi sorunları var; onlarla ilgileniyorlar.

Bakanlık yarışında geride kalanlar hınçlarını Meclis Başkanlığı seçiminde çıkardılar. Tam bir trajik-komedi yaşadık… Seçilmesi kesin olan bir aday için beş tur oylama yapıldı. Yurttaşlar için yasak olan “gizli oy ilkesinin çiğnenmesi” milletvekilleri tarafından göstere göstere hayata geçirildi!

Basın mensupları, bütün bu olayları izleyerek ve anlamaya çalışarak kamuoyunu bilgilendirmeye gayret ediyorlar. Kimisi duyduğunu yazıyor; kimisi gördüğünü…

Bilirsiniz; hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Gazetecilerin yaptıkları haberlerin eksik-aksak kalması kaçınılmazdır.

Resmi makamlar, kamuoyunun daha doğru bir şekilde bilgilendirilmesi sürecine katkı koymak istediklerinde, basının karşısına bir “sözcü” çıkarırlar; gazeteciler sorar sözcüleri yanıt verir. Bazı hallerde resmi makamların soğuk bir dille yazılmış “resmi açıklamalarına” muhatap oluruz. Olan biteni bir de kendi bakış açıları ile duyurmaya çalışırlar.

Bizim siyasetçilerin kendi sorunları var… Onlar, olan-biteni kendi çıkarlarına göre gizlerler veya yayarlar… Kamuoyunun algısını kendilerine göre şekillendirerek siyasi çıkarlarını maksimize etmeye, makam sahibi olmaya veya makamlarını korumaya gayret ederler.

HABERLER ÖNEMLİ

Resmi makamlar, gelişmeler ile ilgili “tartışmasız bilgileri” kamuoyundan gizlemeye çalıştıkları sürece, kamuoyunun bilgilenmesi yetersiz ve eksik kalacaktır. Bunun sorumlusu haber peşinde koşan ve eksik-aksak da olsa haber yazan gazeteciler değil, ellerindeki resmi bilgileri kendi kişisel amaçlarına göre gizleyen veya yayan kamu görevlileridir.

Şimdi gündemde Antalya Diplomasi Forumu var…

Başbakan Sucuoğlu ile Dışişleri Bakanı Taçoy’un bu foruma davet edilmediği, buna karşın Erhürman ve Özersay ile birlikte Eski Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu’nun bu forumda yer alacakları yazılıp çiziliyor.

Ankara’nın Sucuoğlu hükümetine destek vermediği ve vermeyeceği haberleri veya dedikodular ile birleştiği zaman haberin önemi artıyor. Bu haber, ay sonu maaş bekleyen kamu görevlilerini, ay başı emekli maaşlarını alamazlarsa açlıkla karşı karşıya kalacak olan sosyal sigorta emeklilerini ve hala daha ödenememiş belediye çalışanlarını çok yakından ilgilendiriyor. Bu haber, “maaşlılar maaş alsın ki biz de iş yapabilelim” diye düşünen esnaf için de çok önemli…

Herkes bu tür haberleri takip ediyor; bu tür haberlerin peşinde koşuyor. Bu konuda kamuoyunu doğru bilgilendirmek gerekiyor.

SORUMLULUK KİMDE?

Başbakan Sucuoğlu, bir TV programında, Antalya Diplomasi Forumu’na davet edilmediği yönündeki haberlerin yalan olduğunu vurgulayarak, “Bu dedikodulardan bıktık. Belli kişiler, gerginlik yaratmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yalanları düzeltmekten usandık” demiş..

Bizi doğru bilgilendirmekten usanan bir başbakanımız olması kötü bir şey … Bizi, bizzat kendisi değilse bile emrindeki kamu görevlileri aracılığı ile ZAMANINDA VE DOĞRU BİLGİLENDİREN bir başbakanımızın olması gerekiyor. Başbakan, Başbakanlık, Enformasyon Dairesi veya TAK Ajansı doğru bilgileri zamanında gazeteciler ve kamuoyu ile paylaşsa, “iki paralık adamlar ipi koparıp basıncı olamayacaktı.”

Resmi makamlar resmi bilgileri zamanında ve doğru yöntemler ile kamuoyuna aktarsa, Sucuoğlu, Bunlara ihtiyaç var mı? Basınımız acınacak duruma düştü. Kim olduğunu da biliyorum. Dün utanmadan Meclise geldi. Senin haddine mi, iki paralık adam. Senin haddine mi? Senin hayatın yalan haberlerle dolu. Kıbrıs Türkü, Kıbrıs basını ne hallere düşmüş… Acınacak bir durum… Basıncılık bu değil, ipini koparan basıncı” diye konuşarak ağzını kirletmek zorunda kalmayacaktır!

Haberlerin doğruluğuna veya yanlışlığına gelince…

Biz neyin doğru, neyin yalan olduğunu Antalya Diplomasi Forumu başladığı zaman öğreneceğiz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz