Lefkoşa Kaza Mahkemesi önünde basına açıklama yapan Ali Kişmir, Cuma günü polis ve avukatı Hasan Esendağlı’nın kendisini arayarak, teminat davasının geri çekildiğini ancak ileriki günlerde yapılabileceğini ilettiğini söyledi.
Kişmir, konuyla ilgili kendisinin de belirsizlikte kaldığını ifade ederek, gelişmelerle ilgili kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğini kaydetti.
Avukat Hasan Esendağlı da, ceza davasının poliste Kişmir’e tebliğ edildiğini, işlemin başlatıldığını, Başsavcılık tarafından davanın dosyaladığını anlattı.
Kişmir’in bugün, yargılama sürecinde hazır bulunmasını sağlamak amacıyla çıkarılacağı teminat duruşmasından vazgeçildiğini ifade eden Esendağlı, bu duruşmanın, tutukluluk, yurt dışına çıkış yasağı, maddi teminat veya kefil kefaleti, yani bir takım özgürlüklerinin mahrum bırakılmasını içerdiğini anlattı.
Esendağlı, teminat duruşmasından bugün vazgeçildiğini, yapılmadığını ifade etti.
Öte yandan Basın-Sen ve Bu Memleket Bizim Platformu’nun çağrısıyla mahkemeler önünde Ali Kişmir’e destek eylemi ve basın açıklaması da yapıldı.
SOYALAN
Eylemde ilk sözü alan gazeteci, Basın-Sen Genel Sekreteri Serkan Soyalan, Kişmir’e bir buçuk yıl önce yazdığı bir yazıdan dolayı dava dosyalandığını belirterek, Okan Dağlı’nın ise Türkiye’ye alınmadığını hatırlattı.
“Mahkemeye, yargıya adalete güveniyoruz” diyen Soyalan, davanın bugün görüşülmediğini ama ileriki süreçte görüşülebileceğine işaret ederek, birlikte mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.
BASIN AÇIKLAMASI
Ardından Basın-Sen Yönetim Kurulu üyesi Pınar Barut, hazırlanan basın açıklamasını okudu. Barut, Kişmir’e kalemini kullandığı için, aydın Okan Dağlı’ya da özgürlükleri, barışı savunduğu için baskı uygulandığını söyledi.
Değerler ve özgürlükleri savunmak için bugün burada olduklarını ifade eden Barut, Türkiye’nin KKTC’ye yönelik baskılar uyguladığı savundu, yerel siyasetçileri iş birlikçi olmakla suçladı.
Türkiye’de gazetecilere yönelik yapıldığını savunduğu baskıların KKTC’de de yapmaya çalışıldığını ifade eden Barut, aydın tüm kesimlerin birlikte mücadele etmesinin önemine işaret etti.
“Yargılanmak istenen Ali Kişmir değil, tüm muhalefet bileşenleridir” diyen Barut, “Biz insan haklarının kusursuz şekilde uygulandığı, hukuk devleti ilkesinden taviz verilmediği topraklarda yaşamak istiyoruz. Temel hak ve özgürlüklerimize kadar uzanan uygulamaları reddediyoruz” ifadelerini kullandı.
İfade ve basın özgürlüğüne zeval gelmemesi için her alanda mücadele etmeye devam edeceklerini dile getiren Barut, “Kıbrıs Türk toplumunun iradesine kimse zincir vuramaz” dedi.
KULELİ
Avrupa Gazeteciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Kuleli de, dava tehdidinin sadece Kişmir’e değil, bağımsız medya kuruluşlarına yönelik olduğunu, baskılara, engellemelere karşı, ifade özgürlüğünü savunmaya devam edeceklerini söyledi.
Kuleli, “Avrupa ve Türkiye’deki gazeteciler Kıbrıs Türk gazetecilerinin yanındadır” dedi.
ELCİL
Bu Memleket Bizim Platformu adına konuşan KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ise, Kişmir’in barış, bağımsızlık, özgürlük, Rum-Türk kardeşliğini savunan biri olduğunu söyledi.
Kişmir’e şu anda baskı yapıldığını iddia eden Elcil, Türkiye’nin KKTC’deki baskılarını eleştirdi, iktidarı iş birliği yapmakla suçladı.
“Sınırları koruyamayan GKK’nın gündem değiştirmek için bu baskıyı yaptığını” ileri süren Elcil, ülkede barış istemenin suç olmaya başladığını belirtti, aydınların, Türkiye’ye alınmadığını anımsattı.
Kıbrıs’ta ortak bir yaşam istediklerini ifade eden Elcil, “Bu ülke bir bütün olana kadar, barış, uluslararası hukuk, demokrasi, insan haklarına saygı yerleşene kadar mücadelemizi devam edecektir” dedi.
Eylemde, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek” sloganları atıldı.
Eyleme, bazı milletvekilleri, siyasi parti, sendika, sivil toplum örgütü temsilcileri, gazeteciler ve sanatçıların yanı sıra Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Kıbrıs Rum Gazeteciler Birliği de destek verdi.