İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, Avrupa Birliği’ni (AB) iş birliği yapmaması durumunda, ülkesi ile Birlik arasında soruna neden Kuzey İrlanda Protokolü’nde tek taraflı değişiklik yapmayı ve anlaşmadan çekilmeyi mümkün kılan 16. maddeyi uygulamakla tehdit etti.
Dışişleri Bakanlığının yanı sıra Brexit Bakanı David Frost’un 19 Aralık’ta istifasıyla bu görevi de üstelenen Truss, Telegraph’a yazdığı makalede, Brexit Anlaşması’nın bir parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü’ndeki birçok kusuru düzeltmek ve Kuzey İrlanda’da barışı korumanın “mutlak önceliği” olduğunu açıkladı.
Protokolün işlemesi için gösterilen büyük çaba ve ilkelere bağlılıkları devam etmesine rağmen, anlaşmanın istenmeyen sonuçlarının “derin etki” yarattığını dile getiren Truss, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcoviç’le perşembe günü yapacağı görüşmede önerilerini ortaya koyacağını söyledi.
“Daha fazla eylem görmemiz gerek”
Bakan Truss, mevcut sorunların “çok fazla ve aşikar” olduğunu işaret ederek “AB’nin artık çözülmesi gereken sorunlar olduğunu kabul ettiği doğru ancak daha fazla eylem görmemiz gerekecek.” ifadesini kullandı.
Bağımsız tahkimin, bu tür anlaşmalar için uluslararası norm ve İngiltere’nin beklentisinin bu yönde olduğunu vurgulayan Truss, “Avrupa Adalet Divanının anlaşmazlıkların nihai hakemi olma rolüne son vermemiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“16. maddeyi kullanmaya hazırım”
Liz Truss, ülkesi ile AB arasında bir çözümü müzakere etmek için gece gündüz çalışmaya hazır olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Ancak Kuzey İrlanda halkının İngiltere’nin geri kalanıyla aynı vergilendirme ve harcama kararlarından yararlanamayacak durumda olduğunu veya hala kendi ülkemizde taşınan malların kontrole tabi olduğunu gösteren hiçbir şeye başlamayacağım. Önceliğim Kuzey İrlanda’da barış ve istikrarı korumak. Müzakere edilmiş bir çözüm istiyorum fakat 16. madde dahil meşru hükümler kullanmamız gerekiyorsa, bunu yapmaya hazırım.”
Truss, İngiltere ve AB’nin, Kuzey İrlanda halkı için çözüm üretebileceklerine inandığını dile getirdi.
“Bu, enerjimizi Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik agresif tutumu gibi büyük dış tehditlere odaklamamızı ve COVID-19 salgınının ardından ekonomilerimizi inşa etmemizi sağlayacak.”
“Toprak bütünlüğümüzü korumak için ne gerekiyorsa yaparım”
Bakan Truss, yapılması gereken bir anlaşmanın olduğunu ve egemen eşitlerin birlikte çalışarak bunu gerçekleştirebileceğini söyledi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson da AB ile ülkesi arasında soruna yol açan Kuzey İrlanda Protokolü üzerinden AB’yi uyarmış, ülkesinin toprak bütünlüğünü korumak için ne gerekiyorsa yapacağını söylemişti.
Tartışmalı protokol
Brexit Anlaşması’nın bir parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü, Birleşik Krallık’ın parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticareti düzenliyor.
Protokole göre, Brexit’e rağmen Kuzey İrlanda, AB’nin gümrük birliği kurallarına tabi olmaya devam ediyor. Birleşik Krallık’ın geri kalanıyla ticareti ise Kuzey İrlanda limanlarında gümrüğe tabi tutuluyor.
Katolik ayrılıkçılar ile İngiltere’yle Birlik yanlısı Protestanlar arasındaki savaşı sona erdiren Belfast Anlaşması (Hayırlı Cuma Anlaşması) gereği, kontrollerin yapılabildiği fiziki bir kara sınırı oluşturulamıyor. Bu yüzden kontrollerin ancak denizde yapılması kararlaştırılsa da uygulanmasında sorunlar yaşanıyor.
İngiltere, ülkenin toprak bütünlüğünü tehdit ettiğini savunduğu protokolün değiştirilmesini istese de AB, bunun mümkün olamayacağını ifade ediyor.
Protokole karşı Nisan 2021’de Belfast’ta yapılan gösterilerde bir yolcu otobüsü kaçırılıp ateşe verilirken, birlik yanlıları yaklaşık bir hafta süren olaylarda polise molotofkokteyli ve taşlarla saldırmıştı.
Belfast’ta geçen hafta yine bir yolcu otobüsü ateşe verilirken, protokolle ilgili sorunların devam etmesi durumunda olayların daha da büyüyebileceği değerlendiriliyor.