TDP’den verilen bilgiye göre, TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, dörtlü hükümetten sonra kurulan hükümetlerin sorunları doğru özümseyememesi ve doğru çözümler üretememesi nedeniyle her alanda tam bir yıkım yaşandığını belirterek, toplumun büyük çoğunluğunun bir yandan sağlık, diğer yandan da geçim endişesi yaşadığını kaydetti.
Yaşanan ekonomik gelişmeler, özellikle de döviz krizi nedeniyle alım gücünün ciddi oranda düştüğünü belirten Özyiğit, çözüm üretmesi gereken hükümetlerin ise bir yıl boyunca kurultay ve koltuk kavgaları ile uğraştığını, bu sürede ise halkın ciddi mağduriyet çektiğini kaydetti.
Olaylara gerçekçi ve doğru çözümler koyarak hem çalışma yaşamını hem de ülkenin sosyal ve ekonomik yaşamını yeniden şekillendirmenin kaçınılmaz olduğunu belirten Özyiğit, “Bu ülkenin dışa bağlılıktan kurtulması, kendi ayakları üzerinde durması, iradesine sahip çıkması, bir yandan barış mücadelesi verirken bir yandan da bu ülkede demokratik bir düzende kendi kendimizi yönetmesi gerekir. TDP bu amaçla yoldadır” dedi.
Özelde sendikalaşma konusunun TDP’nin öncelikleri arasında olduğunu, ancak dörtlü hükümet döneminde bazı ortakların buna ısrarla karşı çıktığını belirten Özyiğit, “Biz bu konuda ısrarlıyız ve kararlıyız. Üretken emeğin, alın terinin gerçek anlamda değerini bulacağı, örgütlü bir toplumla laik, demokratik bir düzende kalıcı barışa doğru bir adım atacağız” dedi.
TDP’nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı döneminde basına yönelik açılımlar yapıldığını aktararak, Yerel İşgücü İstihdamının Desteklenmesi Tüzüğü’nde yapılan değişiklikle, basın sektöründe çalışanlara sosyal güvenlik desteği verilmesi yönünde düzenleme yapıldığını anımsatan Özyiğit, Basın İş Yasasının uygulamasında da ileri adımlar atılarak toplu iş sözleşmelerinin imzalanmasıyla birlikte basın sektöründe sendikalaşmanın sağlandığını kaydetti.
KORAL AŞAM
Dev-İş Başkanı Koral Aşam da konuşmasında, “Toplumun, demokrasisine, çalışanına, çalışma hayatına, sağlığına, eğitimine özen gösteren siyasi partilerin hükümette yer almasına ihtiyacımız vardır ki, en azından bu bağlamda toplum, kendi iradesine, öz değerlerine, toplumsal varlığına sahip çıkıp mevcudiyetini sürdürebilsin” dedi.