TDP Basın Bürosundan yapılan yazılı açıklamaya göre, halkın cebindeki paranın son 1 aylık süreçte yüzde 35-40 oranında eridiğini, dövizin her gün yeni rekorlar kırdığını, alım gücünün ciddi oranda düştüğünü belirten Özyiğit, “Halkın büyük çoğunluğu, esnafımız, üreticilerimiz ciddi bir ekonomik kriz yaşamakta. Hükümetin ekonomik krizi durduracak etkin araçları olmayabilir ancak toplumu rahatlatacak birçok karar alınabilir. Ancak böylesi kötü bir dönemde bile hükümetin tek önerisi borcu borçla kapatmak olmuştur” dedi.
Pandeminin başından beri hükümetlerin içinde hep UBP’nin olduğunu, isimler değişse de zihniyetlerin değişmediğini, önceliğin hiçbir zaman toplum olmadığını belirten Özyiğit, ‘parayı en iyi biz alırız’ söylem ve anlayışının da duvara tosladığını kaydetti.
Seçim döneminde olunmasının halkın derinleşen sorunlarının göz ardı edilmesi anlamına gelmediğini, tam tersine bir anlayışla hareket edilerek toplumu, piyasayı rahatlatıcı kararların alınabileceğini kaydeden Özyiğit, bunun için de siyasi irade gerektiğini belirtti.
Yalnızca kayıt dışı ekonominin üzerine gidilmesi ve doğru dürüst vergi toplanması halinde bile toplum adına olumlu adımların atılabileceğine dikkat çeken Özyiğit, “Kısa, orta ve uzun vadede yapılacaklar elbette mümkündür. TDP olarak pandemi dönemi içinde bunları iki kez program halinde hem dönemin hükümetleri hem de toplumla paylaştık. Devletin görevi zengini korumak değildir, aksine dar ve sabit gelirliler, esnaf, emekçi ve üreticilerimizi korumak ve ilgili rahatlatıcı adımları atmaktır” dedi.
Üretimden koparmayacak ve halkın alım gücünü koruyacak kararların bir an önce hayata geçmesi gerektiğini belirten Özyiğit, gerekenlerin yapılmaması halinde ülke olarak çok daha kötü günlerin yaşanacağı uyarısında bulundu.
TDP olarak bu konulara yoğunlaştıklarını, seçim dönemi boyunca da proje ve çözüm önerilerini kapsamlı bir şekilde toplumla paylaşacaklarını belirten Özyiğit, mevcut siyasi anlayışlarla, bugünkü kötü tabloların yaratıcıları ile artık iyiye gidilemeyeceğinin net olduğunu söyledi.