Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs’ı ziyaret ederek görüşmeleri yeniden başlatmaya çalışacak olan BM Genel Sekreteri’nin Geçici Kıbrıs Özel Temsilcisi Jane Hole Lute’tan beklentileri belli oldu. Rum tarafı, Türk tarafının özellikle Kapalı Maraş ve doğal gaz arama ile ilgili faaliyetlerinin engellenmesini müzakerelerin başlama koşulu olarak masaya koyacak.
MARAŞ VE GAZ ARAMALARI
Kıbrıslı Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, referans koşullarında uzlaşıya varmanın mümkün olduğu konusunda iyimser olduğunu söylerken, Lute’un sürekli olarak tüm ilgili taraflarla temas halinde olduğunu, önemli ilerleme kaydedildiğini ve referans koşullarının gelecek pazartesiye kadar tamamlanmasının olası olduğunu belirtti. Hristodulidis, referans koşullarında anlaşma sağlanması halinde bununla ilgili duyurunun, büyük ihtimalle, iki liderin Eylül ayında New York’da Antonio Guterres ile görüşmelerinden sonra yapılacağını dile getirdi.
Hristodulidis, geçtiğimiz günlerde Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu’na verdiği demeçte, referans koşullarının 2014 ortak açıklaması, Guteres çerçevesi ve Crans Montana’dan önce elde edilen yakınsamaları içereceğini ileri sürdü; Rum Ulusal Konseyi’nin, Türkiye’nin doğal gaz arama konusundaki tutumu devam ettiği sürece müzakerelerin tekrar başlatılamayacağı yönünde oy birliği ile alınan bir karar olduğunu hatırlattı. Dışişleri Bakanı Hristodulidis, kendilerinin ayrıca doğal gaz konusundaki tutumlarının ise müzakere masasında olmadığını yineledi.
KARARI KİM VERECEK?
Rum Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu ise, geçtiğimiz gün verdiği demeçte, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Maraş inisiyatifine karşı olduğunu ve dolayısıyla Türk tarafı adına kimin karar verdiği sorusunun ortaya çıktığını ileri sürmüş ve Anastasiadis’in referans şartları üzerine anlaşmaya varılması umuduyla Jane Holl Lute ziyaretini beklediğini açıklamıştı.
Kıbrıslı Rum Dışişleri Bakanı Hristodulidis ise bir başka demecinde,
Anastasiadis’in Kapalı Maraş ile ilgili yeni politikayı, Jane Holl Lute ile yarın yapacağı görüşmede gündeme getireceğini söylemiş ve Anastasiadis-Lute görüşmesini kritik derecede önemli olarak niteleyerek, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlamasının mümkün olup olmadığının ortaya çıkacağını açıklamıştı.