Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ülkesinin karbon emisyonunu azaltma planının fosil yakıt sektörüne son vereceği anlamına gelmediğini söyledi.
Glasgow’da yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde (COP26) 2030 yılı için somut hedefler belirlenmesi amaçlanıyor. Ancak Avustralya, bu konuda yüksek hedefler belirlemeyeceğini belirtiyor.
Scott Morrison, 2050 hedefleri ile ilgili ayrıntı açıklamadı, ancak bu hedeflere “vergi yoluyla değil, teknolojiyle” ulaşılacağını belirtti.
Morrison, “Avustralya’yı anlamayanlardan vaaz dinleyecek değiliz. Avustralya’nın yöntemi, bu işin yapılıp yapılmayacağı değil, nasıl yapılacağıyla ilgili” ifadesini kullandı.
Avustralya Başbakanı’nın açıkladığı plan, iklim değişikliğine karşı yeterince güçlü adımlar içermediği gerekçesiyle ülke içinden ve dışından eleştirilerle karşılandı.
‘NET SIFIR’ HEDEFİ
İklim değişikliğinin yol açtığı olumsuz etkilere karşı sıcaklık artışının 2050 yılında en fazla 1,5 derece ile sınırlandırılması hedefleniyor.
Bunun için sera gazı emisyonunun 2030’a kadar yüzde 45 azaltılması ve 2050’de de “net sıfır” hedefine ulaşılması gerekiyor.
100’ü aşkın ülke “karbon nötr” olmak veya “net sıfır” emsiyon hedefini benimsediklerini açıkladı.
Atmosferdeki mevcut sera gazı miktarının artmamasını öngören bu hedef, fosil yakıt kullanımının azaltılması yoluyla karbondioksit gibi gazların emisyonunun azaltılması ve daha fazla ağaç dikme ve karbon tutan teknoloji kullanımını içeriyor.
İklim değişikliğine karşı harekete geçme konusunu uzun zamandır sürüncemede bırakan Avustralya, ABD ve İngiltere gibi müttefiklerinden ayrı düştü.
Dünyanın en büyük kömür ve gaz üreticileri arasında yer alan Avustralya, nüfus başına düşen karbon miktarı bakımından en kirli ülkelerden biri.
TEKNOLOJİK YATIRIMLAR
Morrison, önümüzdeki 20 yıl içerisinde “düşük emisyonlu teknolojilere” 15 milyar dolar yatırım yapılacağını açıkladı.
Bu plan, karbonun toprakta tutulması, güneş enerjisi maliyetinin düşürülmesi ve yeşil sanayilerin geliştirilmesini içeriyor.
Ancak kısa vadede daha fazla gaz kullanımı öngörüldüğü gibi, fosil yakıtın sınırlanmasına yönelik herhangi bir plan da bulunmuyor.
Morrison, makalesinde “Madencilik gibi ağır sanayimizin açık kalmasını, rekabet gücüne sahip olmasını ve uyum sağlamasını, küresel talep olduğu sürece var olmasını istiyoruz” diye yazdı.
Avustralya, 2005’teki karbon emisyonu miktarını 2030’a kadar yüzde 26 azaltmayı hedefliyor. Hükümet, bu oranın yüzde 30-35’e ulaşacağını öngörüyor.
Hükümeti eleştirenler ise, orman yangınları, sel ve kuraklık gibi etkilerini birincil elden yaşamasına rağmen, iklim değişikliğine karşı eyleme geçme konusunda çok yavaş davrandığını belirtiyor.
BBC Avustralya Muhabiri Shaimaa Khalil, Morrison’ın açıklamasının diğer ülkelere yeni bir şey sunmadığını, ancak Avustralya’nın adım atma konusunda ne kadar geç davrandığını gösterdiğini belirtiyor.
Bu açıklamanın, Glasgow’daki COP26 zirvesinden birkaç gün önce yapılması için aylar süren siyasi müzakereler gerekti.
Hükümetin küçük ortağı Ulusal Parti’ye bazı tavizler verilmesi, Avustralya’da iklim değişikliğine karşı harekete geçmenin ne kadar karmaşık ve siyasi bakımdan bölünmelere yol açan bir konu olduğunu gösteriyor.