spot_img
13.8 C
Lefkoşa
spot_img

EĞİTİM BEKLEMEZ İNİSİYATİFİ’NDEN SAĞDUYU, SORUMLULUK VE İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

İnisiyatif Sözcüsü Nihat Yılmaz imzasıyla yapılan açıklamada, resmi makamda görev yapan, hükümetten veya sivil toplumdan olsun, istisnasız herkesin sağduyu ve sorumluluk duygusuyla elini taşın altına koyma zamanı geldiği vurgulandı.

Yılmaz, pandemi öncesi yaşanan sorunların, pandemi gerçeği ile birleştiği zaman tablonun ağırlaştığını, ancak en “riskli” görülen okulun dahi, pedagojik formasyon almış, eğitimli ve donanımlı öğretmenlerin gözetiminde olacağı gerçeğinden hareket edilerek bunun, “bir ekran başında evde yalnız kalmaktan”, “sokaktan” veya işi çocuk bakmak olmayan nene ve dedelerle sözde uzaktan eğitim yapmasından daha uygun olacağına inandıklarını belirtti. 

Yılmaz, ülkede pek çok alanda denetimin yeterli olmadığını, ancak tüm aksama ve denetimsizliklere rağmen nasıl ilgili sektörler açık tutuluyorsa, okulların da açık tutulması gerektiğini, “aşı yoksa eğitim de yok” politikası ile, kimsenin sorumluluk almayarak çocukları gözden çıkardığını savundu ve “Bu yıl kimsenin bunu yapmasına izin vermeyeceğiz. Sendikaların sürekli sadece eleştiride bulunup, velilere çocukları okula göndermeyin çağrıları yapmasının da pedagojik etiğe sığmadığını düşünüyoruz” dedi.

Okullardaki altyapı ve üstyapının yetersizliklerine ilişkin bir değerlendirmede de bulunan Yılmaz, bugüne kadar eğitimin var olan sorunlarını çözülemediğini, temennilerin en hayati sorunların ivedilikle çözülmesi olduğunu ama ideali ararken, çocukların tamamen kaybedilmek üzere olduğunun altını çizdi. 

İnisiyatif açıklamasında şunlara da yer verildi:

“Bizler de kuşkusuz eğitimle ilgili tüm sorunların çözülmesinden yanayız. Madem ki, dünya standartlarında, nitelikli bir eğitim sistemine erişmekten bahsediyoruz, o zaman, tam gün eğitime geçmeyi de özel ders ve etütlerin durumunu da masaya yatıralım. Madem eğitimde fırsat eşitliğinden bahsedeceğiz, çoğu yerde tam gün eğitim olmadığı için gece gündüz mesai yapan anne-babaları tarafından özel okula gönderilen çocukların eğitimi aksamayacakken, fırsat eşitliği adı altında ellerinden alınan eğitimi de konuşalım. Çözüm, tüm tarafların var olmak ve ihtiyaçlarını gidermek adına yarattığı imkanları da elinden alınarak sağlanmaz. Çözüm tüm taraflar için asgari ihtiyaçların giderilmesi ile mümkündür. Çözüm istiyorsak, okul yoğunlukları çok yüksekse ve risk devam ediyorsa okul mevcudunun yüksek olduğu okullarda gerekiyorsa pandemi sona erene kadar çift vardiya eğitim verilmesini, oturum düzeni açısından tekli sıra gerekiyorsa, tekli sıra oluşumu ile yeni sıraların yapılması için hemen kampanya başlatmayı, pandemi için elzem olan maske ve dezenfektan için bir fon hesabı oluşturulması ve süreklilik ile bu maske dezenfektanların okullarımıza ulaşmasını sağlamayı da konuşalım. Sendikaların yetkin kadrolarının önderliğinde çocukların kayıplarına ilişkin nasıl akademik değerlendirme ve telafi yapılacağını, ülkenin her bir ferdinin okulların açık tutulması için yaratması gereken milli seferberliği de konuşalım. Covid-19 vakaları ve pandemi gerçeği hayatın içindedir. Her yerde vakalara rastlanırken, okullarda çıkmamasını bekleyemeyiz. Vaka çıkacak, ama bizler, panik yapmadan ve okulları kapatmadan iş birliğiyle bir çözüm bulmak zorundayız. Aksi halde, velilerin de sokağa inmeye yakın olduğunu belirtmek isteriz. Mayıs ayında yapmış olduğumuz ilk açıklamada, bir kez daha eğitimin ve çocuklarımızın öncelik listesinin en sonuna atıldığını, ‘Bir neslin hem bugününe hem de geleceklerinde telafisi imkânsız yaralar açılmasının hiçbir yetkilinin ne fikrinde ne de zikrinde olduğu gerçeği gözler önüne serildi’ demiştik. Halen tartışılan tüm konuların gerçek öznesinin çocuklarımız olmadığı aşikardır. Tüm tarafları, konunun öznesine hizmet vermek üzere sağduyuya davet ederiz.”

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER