Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Çağrı Cemaller, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
“Çevreyi, diğer canlılarla beraber yaşantımızı sürdürdüğümüz ve her canlının birbiriyle etkileşimde bulunduğu dinamik bir ortak alan olarak tanımlayabiliriz” diyen Cemaller, sürdürülebilir bir çevre yaratmanın; içinde yaşayan bütün canlıların sağlığına dolayısıyla insan sağlığına yapılacak en mantıklı yatırım olacağına işaret etti.
Covid-19 pandemisinin başlangıç noktası araştırıldığında, aşırı nüfus artışı ve şehirleşmeyle beraber, vahşi yaşam dengesinin bozulması ve insan ile vahşi yaşam etkileşiminin artması nedeniyle Coronavirüs yapısında gelişen bir mutasyon sonucu Covid-19 virüsünün oluştuğunun düşünüldüğünü ifade eden Cemaller, pandemi nedeniyle tıbbi malzeme ve maske kullanımının da daha önce olmadığı kadar artış gösterdiğini kaydetti.
Kullanım özelliği nedeniyle bir kez kullanılıp atılan maskelerin çevre ve denizlerde büyük bir kirliliğe neden olup doğal yaşamı tehdit etme noktasına geldiğini belirten Cemaller, şöyle devam etti:
“Sürdürülebilir tüketim politikasının olmadığı veya düzgün uygulanamadığında ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceğimizin ürkütücü bir örneğini bugünlerde Marmara Denizi’nde oluşan müsilaj (deniz salyası) ile deneyimlemekteyiz. Bu ve bunun gibi olaylardan ders çıkarmak ülkemizin ve dünyamızın geleceği adına en büyük sorumluluklarımızdandır.
Covid-19 pandemisinin özellikle büyük endüstriye sahip ülkelerde etkili olması sonrası alınan sağlık önlemleri nedeniyle endüstrinin belli bir süre durması nedeniyle 2020 yılında karbon emisyonunda düşüşler kaydedilmiş olsa dahi dünya genelinde yaşanan ekonomik daralma nedeniyle sürdürülebilir enerji yatırımlarının yavaşlayacağı endişesi mevcuttur. Neden sonuç ilişkisinin bu kadar bariz ortada olduğu ve çevreye verdiğimiz zararın bu kısa ve zorunlu endüstriyel yavaşlama ile ortaya çıkması nedeniyle Birleşmiş Milletler 2021 yılı 5 Haziran Dünya Çevre Günü teması, Ekosistem Restorasyonu olarak belirlendi.”
Çevre bilincine sahip, sorumlu bireyler olmak ve yetiştirmek için eğitim düzenlemelerine de ihtiyaç olduğuna işaret eden Cemaller, şunları kaydetti:
“Ülkemizde de giderek görünür hale gelen çevrenin kirletilmesi, yeşilin hızla azalması, bir türlü ıslah edilemeyen taş ocakları sorunu, su sorunu gibi hayati önemdeki birçok çevre sorununun çözümü için hepimize sorumluluk düşmekle birlikte devletin düzenleme, denetleme, önleme ve restore etme yetki ve görevlerinde ciddi zaafiyetler olduğu ortadadır. Çevre bilincine sahip, sorumlu bireyler olmak ve yetiştirmek için eğitim düzenlemelerine de ihtiyacımız vardır.
İçinde yaşadığımız çevrenin kirli olması geleceğimizi tehdit etmektedir. Geleceğimizi daha sağlıklı, yaşanılası ve sürdürülebilir hale getirebilmek için, bu kirliliğe yol açan alışkanlık ve davranış kalıplarında değişikliğe gitmemiz elzemdir. Daha temiz bir gelecek için bugünden çalışmaya başlamak, farkında olmak, sürdürülebilir olanı inşa etmek bizim elimizdedir.”