Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında, gündemi değerlendirdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
DSÖ-Çin ortak çalışmasıyla COVID-19’un kökenine ilişkin açıklanan raporda Kovid-19’un yarasalardan insanlara başka bir hayvan yoluyla bulaştığı öne sürülmesine ilişkin açıklamalarda bulunan Psaki, “Başkan Biden, Amerikan halkının, küresel toplumun, sağlık çalışanlarının ve virüse yakınlarını kurban veren herkesin daha büyük bir şeffaflık ve daha iyi bir bilgiyi hak ettiğine inanıyor” dedi.
14 ülkeden DSÖ’nün koronavirüs raporuna tepki
Psaki, ABD ve 13 ülkenin rapora ilişkin ortak bir açıklama yayımladıklarına dikkati çekerek, “Raporu hala inceliyoruz ama endişe duyduğumuz birkaç noktayı söyleyeceğim. Bu raporda, elzem bilgiler yok ve rapor önümüze kısıtlı ve tam olmayan bir tablo koyuyor” sözlerini kullandı.
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin de rapora ilişkin benzer endişelerini açıkladığının altını çizen Psaki, “Bu süreçte ikinci bir aşama olmalı. Bağımsız ve uluslararası uzmanlar, virüsün kökenini araştırmalı. Verilere, özgür erişim sağlanmalı ve sahadaki insanlara uygun sorular sorulmalı” değerlendirmesinde bulundu.
“Rapor, bize virüsün kökenine ilişkin yeterli bilgiyi sağlamıyor”
Psaki, “Rapor elzem veriler, bilgiler ve şeffaflıktan yoksun” görüşünü paylaştı.
Çin’in raporun hazırlanması sürecindeki tutumuna da değinen Psaki, “Çin, şeffaf olmadı, önemli verileri paylaşmadı ve biz buna iş birliği diyemeyiz” sözlerini kullandı.
Psaki, virüsün kökenine ilişkin hala ellerinde yeterli bilgi olmadığını vurgulayarak, “Rapor, bize virüsün kökenine ilişkin yeterli bilgiyi sağlamıyor” eleştirisinde bulundu.
ABD’nin DSÖ’ye hala güvenip güvenmediği noktasında da yorumda bulunan Psaki, “Araştırma sürecinde Birleşmiş Milletlerin (BM) bir organı olan DSÖ’nün rolü önemlidir” dedi.
14 ülkeden DSÖ raporuna tepki
ABD, Avustralya, İngiltere, Kanada, Çekya, Danimarka, Estonya, İsrail, Japonya, Letonya, Litvanya, Norveç, Güney Kore ve Slovenya hükümetleri, son açıklanan DSÖ raporuna ortak yazılı açıklamayla yanıt vermişti.
DSÖ uzmanlarının yaptıkları çalışmaların değerli olduğu vurgulanan açıklamada, COVID-19’un kaynağına ilişkin uluslararası uzmanlar raporunun “çok geciktiği” ve “orijinal verilere ulaşım sağlama” konusunda eksik kaldığı belirtilmişti.
DSÖ-Çin raporu
DSÖ-Çin ortak çalışmasıyla COVID-19’un kökenine ilişkin açıklanan raporda, Kovid-19’un yarasalardan insanlara başka bir hayvan yoluyla bulaştığı öne sürülmüştü. Raporda, COVID-19’un laboratuvardan çıkma ihtimali ise “en düşük ihtimal” olarak gösterilmişti.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ise COVID-19’un laboratuvardan çıkma ihtimalinin “en düşük” hipotez olduğunun iddia edildiği DSÖ raporuna ilişkin, “Bu değerlendirmenin yeterince kapsamlı olduğuna inanmıyorum. Daha sağlam sonuçlara ulaşmak için daha fazla veri ve çalışmaya ihtiyaç duyulacak” açıklamasını yapmıştı.
Çin, soruşturma çağrılarını geri çevirmişti
Çin, daha önce ABD yönetiminin virüsün kökenine ilişkin soruşturma başlatılmasına dair talebini reddetmiş, Avustralya hükümetinin Nisan 2020’de DSÖ’ye uluslararası soruşturma çağrısı yapması üzerine bu ülkeye de ihracat kısıtlamaları getirmişti.
Uluslararası baskıların artmasının ardından ABD, Avustralya, Almanya, Japonya, İngiltere, Rusya, Hollanda, Katar ve Vietnam’dan uzman ve araştırmacılardan oluşturulan heyet, ilk olarak ocak başında Çin’e gitmiş ancak Pekin yönetiminin geçerli vizelerin alınmadığı uyarısını yapmasının ardından geri dönmek zorunda kalmıştı.
İzinlerin alınmasının ardından 14 Ocak’ta özel uçakla Vuhan’a gelen heyet, 14 gün karantinada tutulmuş ve bu sürede Çinli yetkililerle çevrim içi toplantılarla bilgi alışverişinde bulunmuştu.
Heyet, 29 Ocak’ta başladığı saha çalışmalarında, ilk vakaların görüldüğü Vuhan’daki deniz ürünleri gıda pazarının yanı sıra Hubey Çin ve Batı Tıbbı Bütünleşik Bölge Hastanesi, Vuhan Jinyintan Hastanesi, Hubey Eyaleti Hastalık Kontrol Merkezi ve Hayvan Hastalıkları Merkezinde incelemeler yapmıştı.