STATÜKO, MALİYE’DE SAKLANIYOR!

0
blank

Ekim-2020 ayının ek mesai çalışmaları ödendi. Maliye Bakanlığı’nın açıklamasına göre 6 bin kadar kişiye ortalama olarak kişi başına 2700 TL ödendi. Aylardan beri çalışmayan insanlara ayda bin veya binbeşyüz TL ödeyemeyen KKTC devleti, sadece bir ay için ek mesai ücreti olarak kişi başına 2700 TL ödedi.

Oysa etrafımızda, işe gitmediği ve maaş almadığı halde “maaş desteğine” de uygun bulunmadığını söyleyen çok sayıda insan vardır. Kaldı ki, Mart-2020’de başlayan Covid-19 önlemleri nedeniyle açık olsalar bile hiçbir iş yapmadıkları belli olan turizmcilere sadece bir-iki aylık maaş desteği verilebildi. İşlerinin yarısından fazlasını kaybeden esnaf ve zanaatkarlar, işyerli açıktır diye bu yardımdan yararlandırılmadı.

Bundan sonra ne olacağı da belli değildir. “Şimdiye kadar açlıktan ölmedilerse, bundan sonra da ölmezler zaten” diyerek onlar için dua etmekten başka birşey yapamıyoruz.

SALGININ GÖSTERDİKLERİ

Bu arada, dört bin kadar kamu görevlisi öğretmen, aşılanmadan okula gitmeyi reddediyor. Salgın göstermiştir ki, KKTC devleti yurttaşlarına hak eşitliği sağlayamamıştır: Bir yanda, iş yerlerinin açılması için çırpınan, devlet tarafından engellendiği halde maaş desteği bile alamayan insanlar; diğer yanda maaşını aldığı halde işe gitmeyi reddeden insanlar var. Bir yanda büyük güvenceleri olan, “bir eli yağda, bir eli balda” hayat sürenler ve her türlü riskten kaçınanlar; diğer yanda ekmek parası için “ölümle yüzyüze gelme hakkı” talep eden yurttaşlar var. Birileri en küçük riskten bile kaçarken diğerleri ölüme koşarcasına ekmek parasının peşinde koşmak için çırpınıp duruyor.

BÜTÇE AÇIKLIYOR

Bunun neden böyle olduğunu anlamak isterseniz KKTC bütçesine bakacaksınız.

KKTC’nin 2021 yılı bütçesinin büyüklüğü 10 milyar TL’dir. Bunun 8 milyar TL’si maaş nitelikli harcamadır. Buna karşılık 2021 yılında, sadece 5.5 milyar TL gelir elde edileceği düşünülmüştür. Elde edilecek gelir maaşları ödemeye yetmeyeceğinden Türkiye’den de bu amaçla yardım talep edilmiştir. İmzalanan anlaşmaya göre Türkiye, cari harcamalar için 800 milyon TL borç verecektir.

Bizim muhtemel maaş harcamalarımız Türkiye’den alınacak borçla bile karşılanabilir durumda değildir. Hala daha 1.5 milyar TL’den fazla açık vardır. KKTC Maliyesi, yerel kaynaklardan da borçlanarak bu parayı denkleştirmeye maaşlıları ödemeye koşacaktır. 2021 yılı işte böyle geçecektir.

GÖZ BOYAMA USTALARI

Zurnanın “zırt” dediği yer burasıdır. KKTC, ne yapıp edip, kamu görevlilerini rahat ettirmek için çalışan bir devlettir ve Covid-19 salgını bile bunu değiştirmeye yetmemiştir.

Kapalı olan iş yerlerinden vergi talep edilmekte, yetmezse Türkiye’den borçlanılmakta, o da yetmezse bankalarda biriken paralara “borç” diye el konulmakta ve maaşlılara dağıtılmaktadır.

Bunu yapanlar, açlıkla karşı karşıya kalmış olan insanlara yardım etmek için çalıştıkları izlenimini yaratmak için de gayret göstermekte, senaryolar yazmakta filmeler çevirmektedirler. Bakanlar, bütün TV programlarında bu yardımları denkleştirmek için çalıştıklarını anlatmakta; muhalefet milletvekilleri meclis kürsüsüne çıkıp işsizlerin açlığa terk edildiğini veya işletmelere hibe gerektiğini haykırıp durmaktadırlar.

Bunların hiçbiri, “şuradan alıp, buraya verelim” diye somut bir öneri getirmedi. Olmadıkları bildikleri kaynağı “hokus-pokus ile yaratmaya” çalışmakta veya olmayan kaynağı herkese bölüştürmeye uğraşmaktadırlar.

Neredeyse savaştan beter günler yaşıyoruz. Toplumsal birlikten, çalışanlardan veya ezilenlerden yana olanlar bütçeye bakarak konuşmak zorundadır. Devlet kaynakları kimler için harcanıyorsa, bu düzenin efendileri de onlardır. Bu düzenin efendilerine dokunmaya cesaret edemeyenler, düzenin kölelerinin haklarını savunduklarını ileri süremezler.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz