Özel bir şirket tarafından sunulan alım garantili sözleşmelerle, 1400 dönüm tarlaya nohut ekildi. Yapılan ekimden bu yıl, 280 ton ürünün hasat edilmesi bekleniyor.
“ALIM GARANTİLİ ÜRETİME GEÇİLMESİ LAZIM”
Tarım Dairesi Müdür Reşat Değirmenci, 2019’da 310 ton nohut ve 730 ton mercimek ithal edildiğine dikkat çekti. Değirmenci, mercimek ve nohudun kurak şartlarda yetişebilen bir ürün olduğu dikkate alındığında ithalat bakımından bunun ciddi bir rakam olduğunu ifade etti.
Nohut üretiminin durma noktasına gelmesiyle ilgili olarak ise Değirmenci, 1980’li yılların sonlarında üretilen nohuda pazar bulunmasında yaşanan sıkıntının üretimin sonlanmasına neden olduğunu kaydetti. Değirmenci, ayrıca geçmişte nohut hasadının elle yapıldığını ve işçiliğin yüksek olduğunu, bugünkü daha verimli yeni çeşitlerin ise biçerdöverle hasat edilebileceğini, dolayısıyla maliyetin daha düşük, pazarlanmasının daha kolay olacağını kaydetti.
“KOOPERATİFLER ÇİFTÇİLERİ ÖRGÜTLEMELİ”
Değirmenci, arpa ve buğdayda olduğu gibi nohutta alım garantisi olmayışının nohut ekimini cazip kılmadığını da belirtti. Bireysel olarak çiftçilerin ürünlerini pazarlamada da zorluk yaşayabileceğini belirten Değirmenci, “Alım garantili yani sözleşmeli tarıma geçilmesi lazım. Çiftçiler kooperatifler altında işbirliği yapabilir, kooperatifler çiftçileri örgütleyebilir. Ürünlerinin pazarlanmasına yardımcı olabilir” dedi.
VAROĞLU: KKTC İÇİN EN UYGUN OLAN NOHUT, ‘ARAS’ ÇEŞİDİ
Ziraat Mühendisleri Odasından Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Hüseyin Varoğlu, ülkede nohut üretiminin İskele ve Topçuköy’de 1980’lerin sonlarına kadar yapıldığını, ülkeye daha ucuz nohut getirilmeye başlanmasıyla üretimin durduğunu anlattı.
Nohut hat ve çeşitleri üzerinde 2013-2017 arası bir araştırma yapan Dr. Varoğlu, çalışmada 48 nohut hat ve çeşidinden Kıbrıs’a en uygun 5 çeşit belirlediklerini, ülkedeki nohut ekiminde bunlardan iri taneli, piyasası olan ve hastalıklara karşı daha çok dayanıklılık gösteren Aras çeşidinin kullanıldığını kaydetti.
Varoğlu, alım garantili ekim için 2016-2017 döneminde Toprak Ürünleri Kurumu ve Kooperatifle istişare ettiklerini ancak bir sonuç alınamadığını da anlattı.
Nohutta en kötü koşullarda dönüm başına 50-80 kilogram hasat alınabileceğini kaydeden Varoğlu, bir dönümden iyi bir yılda 400 kilo verim alınabileceğini de söyledi.
Nohut ekiminde en önemli ön hazırlığın tarlanın derin sürülmesi olduğunu ifade eden Varoğlu, en önemli mücadelenin de ot ile mücadele olduğunu kaydetti.
HANÇERLİ: “ÇİFTÇİYE GÜVENCE VEREREK YENİDEN EKİME İKNA ETTİK”
Nohuda alım garantisi veren Şevket Hançerli Limitetin Direktörü Mustafa Hançerli ise, çiftçiyi nohut ekimi yapmaya ikna etmekte çok zorluk yaşadıklarını, çiftçilerin en başta ekim sonrası yalnız bırakılmayacaklarının güvencesini aradıklarını anlattı.
“ÜRETİMİN DURMASININ SEBEBİ MALİYETİ DÜŞÜREMEMEK”
Ülkede aralarında fasulye, mercimek, susam, bakla da bulunan pek çok baklagil üretiminin artık yapılmadığını veya çok küçük ölçekte yapıldığını belirten Hançerli, bunun nedenlerinin “teknolojiyi takip edememek ve maliyetleri düşürememek” olduğunu kaydetti.
“ÜLKEDE KOOPERATİFLER ALTINA İŞ BİRLİĞİ BAŞARILAMADI”
Gelişmiş ülkelerde kooperatifçiliğin de gelişmiş olduğunu, kooperatif olarak makine alınıp ortak kullanıldığını ve maliyetlerin düşürüldüğünü kaydeden Hançerli ancak ülkede bu kapsamda “kooperatifler altında iş birliğinin başarılamadığını” anlattı.
Hançerli, Devletin sadece arpa ve buğdaya alım güvencesi vermesinin yanı sıra, çiftçilerin alternatif ürünlerle yaşadığı kötü tecrübelerden dolayı yeni ürün denemeye istekli olmadığını belirtti.
Ülkenin yıllık nohut ihtiyacının 100-120 ton olduğunu belirten Hançerli, dönüm başına 200 kg ürün alınması halinde 280 ton hasat edileceğini anlattı.
Hançerli ilk etapta nohut ekiminin 600-700 dönüm kadar olacağını tahmin ettiklerini ancak şu anda 1400 dönüme çıkıldığını ve daha nohut ekmek isteyenlerin bulunduğunu anlattı.