Olgun, Washington merkezli Türk Miras Vakfının, “Kıbrıs” konusunda düzenlediği online panelinde konuştu.

Uluslararası toplumun, 2004’teki görüşmelerde olduğu gibi, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının paylaşımı konusunda Ada’daki çözüme yönelik bir fırsatı daha kaçırdığını belirten Olgun, “Doğu Akdeniz’deki kaynakların eşit egemenlik haklarına uygun olarak paylaşımı sağlanarak, bu kaynaklar görüşmelerde kolaylaştırıcı bir unsur olarak kullanılabilirdi. Ancak uluslararası toplum, başarısız oldu.” dedi. 

Olgun, Kıbrıs sorununun, hidrokarbon gerilimiyle artık “iki toplum sorunu” olmaktan çıktığını vurgulayarak, “Sorun artık şimdi jeopolitik bir konu haline geldi. Artık Ada’daki toplumsal bir sorun değil, Türk-Yunan sorununa dönüştü olay.” ifadesini kullandı.
Doğu Akdeniz’de ortak sahiplik haklarına saygı gösterilmediğinin altını çizen Olgun, Rum tarafının tüm kaynaklar üzerinde hak iddia ederek, Kıbrıs Türk tarafının haklarını hiçe saydığına dikkat çekti. 

“EŞİT EGEMENLİK VE PAYLAŞIM”

Olgun, Kıbrıs’ta Türk ve Rum taraflarının hidrokarbon kaynakları konusunda birlikte çalışma fikrinin de öne sürüldüğünü belirterek, Rum tarafının tüm egemenlik haklarının kendilerinde kalmak koşuluyla Kıbrıs Türklerine pay verebileceklerini söylediklerini dile getirdi. 

Eşit egemenlik ve paylaşım olmaksızın çözümün mümkün olmayacağına işaret eden Olgun, iki tarafın anlaşma ile kendi hak ve paylarını ayrı olarak ele almalarının mevcut duruma daha uygun düşeceğini söyledi. 

Olgun, Yunanistan’ın “küçük adacıklar üzerine Türkiye’ye karşı çok büyük deniz yetki” iddiasının bölgedeki sorunu daha da karmaşıklaştırdığını kaydetti.