Akıncı’nın seçim ofisinden yapılan açıklamaya göre, 11 Ekim seçimlerine “müdahale” amacına yönelik aylardır “sistemli ve örgütlü” bir çalışma yapıldığını kaydeden Akıncı, uzunca süredir buna dikkat çektiğini, Maraş ve su konusunda yapılan son etkinliklerin de, bu müdahaleleri duymayan, görmeyen kaldıysa, onların da görmesini sağladığını söyledi.
Geçmiş seçimlerde de müdahaleler olduğunu ancak “mevcut Cumhurbaşkanı aleyhine bu denli açık müdahalenin ilk kez yaşandığına” dikkat çeken Akıncı, “Türkiye’den gelen ekipler, milletvekilleri köylere gidiyorlar ‘Akıncı’ya oy vermeyin’ diyorlar. Muhtarlar, dernekler, kulüpler, belediyeler aranarak ihtiyaç listeleri soruluyor, bu tür müdahaleler çok yanlış olduğu gibi Kıbrıs Türk halkında da derin yaralar açmaktadır” dedi.
Müdahalelere karşı verilecek en güzel tepkinin yurttaşların sandığa giderek oyunu kullanması olduğunu ifade eden Akıncı, yurttaşların başkalarının sesine değil, kendi iç seslerine kulak vererek iradelerini yansıtmalarının müdahalelere yönelik ‘en güzel cevap’ olacağını vurguladı.
“HALKIMIZ GÜVEN VE KARARLILIKLA FİKİRLERİMİZİ DESTEKLİYOR”
11 Ekim seçimlerinin “artık bu topraklarda kendi geleceğimizi, kendi irademiz ile kendimiz mi belirleyeceğiz, yoksa başkaları mı karar verecek”, onun seçimi olacağını belirten Akıncı, Kıbrıs Türk halkının kendisine karşı ciddi bir güven duyarak kararlılıkla fikirlerini desteklediğini, fikirlerinin ve vizyonunun etrafında ciddi bir kenetlenmenin olduğunu belirtti.
TC ile karşılıklı saygıya dayalı eşitler düzeyinde bir ilişki istediklerini, kardeş ülke olarak Türkiye’nin hep daha ileriye, daha iyiye gitmesini arzuladıklarını, bunu da yüreklerinde hissettiklerini belirten Akıncı, “Nasıl ki, 2016 yılında darbe girişimi olduğunda en zor anlarında Türkiye’nin sivil yönetimine, Türk demokrasisine, halkın seçtiği sivil idareye sahip çıkarak, destek olduk, biz de aynı şekilde buradaki seçimlere ve sonuçlarına saygı duyulmasını bekleriz” dedi.
Akıncı, seçimlerden çıkacak sonuca BM, AB ve uluslararası camianın olduğu gibi, tek tanıyan Türkiye Cumhuriyeti’nin de saygı duyacağını, bunun da KKTC demokrasisine saygı anlamına geleceğini belirtti.
Halkın, pazar günü iradesini güçlü bir şekilde ortaya koyacağını belirten Akıncı, “Zaten birilerinin dediğini yaparsak bize kimsenin saygısı olmaz. Bu irade hem dünyanın buraya saygı duymasını sağlayacak, hem de Türkiye Cumhuriyeti devleti ile yeni ve daha sağlıklı bir ilişki zemininin kurulmasında önemli bir rol oynayacak” dedi.
Seçimlerin ardından gayrı resmi 5’li toplantının da en uygun zamanda gerçekleşeceğini, zaten bu önerinin sahibinin de Türkiye olduğunu anımsatan Akıncı, Türkiye ile karşılıklı yarar temelinde istişare ve diyalog kurarak sürecin ilerletileceğini kaydetti.
“SANDIĞA GİTMEMEK GELECEK AÇISINDAN ÇOK DAHA RİSKLİ OLACAKTIR”
Konuşmasında, sandığa gidilerek yurttaşlık görevinin yapılması çağrısında da bulunan Akıncı, YSK seçim gününe yönelik gerekli önlemleri almıştır. Sağlık açısından markete gitmekten daha riskli bir durum olmayacaktır. Unutulmasın ki gitmemek gelecek açısından çok daha riskli olacaktır” dedi.