Tatar, herkesi, “bir salgın sürecinde, çok önemli ekonomik sorunlar yaşanır, dış politikada yaşamsal gelişmeler meydana gelirken, bir Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılmakta olduğunun idraki içinde sorumlu davranmaya” çağırdı.
Başbakan Tatar, “Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi iki kardeş devletle, bu iki devletin kardeş olan haklarını karşı karşıya getirme potansiyeli taşıyan konuşmalar yapmasını” da esefle kınadığını belirtti.
Ersin Tatar, yazılı açıklamasında Ankara ziyaretini değerlendirdi ve şunları kaydetti:
“Tüm dünya ülkeleri gibi biz de tarihimizi en öldürücü, etkili salgını ile mücadele ediyoruz. Bu süreç nedeniyle ekonomimizde, ciddi bir bozulma söz konusudur. Ülke ekonomimizi ayakta tutan, iki temel sektörümüz olan turizm ve yüksek öğrenimde aşmamız gereken ciddi sorunlar vardır.
Bütçe açığımız giderek büyümektedir. Dolayısı ile bir kez daha herkesi, bir salgın sürecinde, çok önemli ekonomik sorunlar yaşanır, dış politikada yaşamsal gelişmeler meydana gelirken bir Cumhurbaşkanlığı seçimini yapmakta olduğumuzun idraki içinde sorumlu davranmaya çağırıyorum.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’la son bir haftadır bir araya gelmeyi planlıyorduk. Bu dün geceye denk geldi.
Ankara ziyaretim bir süredir çözüm bekleyen bazı konuların halledilmesi ve dış politikadaki bazı çok önemli gelişmelerin yüz yüze değerlendirilmesi bakımından son derece yararlı geçti.
Bu ziyaretin meyveleri ve etkileri önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacak, görülecektir. Ancak Cumhurbaşkanı Akıncı’nın dün geceki programda Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi iki kardeş Devletle bu iki Devlet’in kardeş olan halklarını karşı karşıya getirme potansiyeli taşıyan konuşmalar yapmasını esefle kınıyorum.
Sayın Akıncı’ya bu zararlı açıklamalarını derhal sonlandırması çağrısı yapmayı her şeyden önce bir yurttaşlık, vatanseverlik görevi sayıyorum.
Bizler halkımızın bize emanet ettiği makamları şahsi beklentilerimiz için değil halkımızın menfaatleri ve geleceği için kullanmalıyız. Buradan bir kez daha Sayın Akıncı’yı gittiğin yolun iyi bir yol olmadığı konusunda uyarıyorum.
Öte yandan dün akşamki programın sunuculuğunu yapan Mustafa Alkan’ın benim açıklamama hiç yer vermeden beni suçlar nitelikte konuşmalar yapması, tüm adayları aleyhime konuşmaları için kışkırtması son derece yanlış olmuş, Ulusal Birlik Partililer ve halkımız arasında tepkiyle karşılanmıştır.
Ankara ziyaretimle ilgili gelişmeleri ve bilgileri eksiksiz, şeffaf bir şekilde halkımıza açıklamama rağmen programın sunucusu Mustafa Alkan tüm program boyunca tarafıma KKTC Başbakanlık makamına ve ziyaretimin tarafı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı gazetecilik ilkelerine sığmayan nezaketsiz, yanlı ve yanlış bir tutum sergilemiştir.
Ulusal Birlik Partisi ve şahsım adına bu anlayışı kınıyorum. Herkes benim ne kadar demokrat, hoş görülü biri olduğumu, programlara katılmaktan hiçbir zaman kaçmadığımı bilir.
BRT zaten 9 Ekim gecesi adaylarla toplu bir program yapacaktır. Buna ek olarak özel televizyonlardan da bir teklif gelmesi halinde diğer adaylarla birlikte bu programa katılmaya da hazırım.
Hal böyleyken birilerinin sahte kahramanlığa soyunmasına, beni programdan kaçmışım gibi lanse etmesine asla izin vermem.”