Akıncı yayımladığı mesajda;
“Sevgili Yurttaşlarım,
Öncelikle hepinize , Kurban Bayramını idrak etmekte olduğumuz bu günlerde aileleriniz ve sevdikleriniz ile birlikte en başta sağlık ve huzur dolu günler diliyorum.
Tüm dünya toplumları gibi bizler de toplum olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Dünyamızı etkisi altına alan ölümcül bir virüs ne yazık ki hız kesmiyor. Yayılmaya devam ediyor. Yayılma hızına bakılınca Dünya genelinde vaka sayısının önümüzdeki bir – iki hafta içinde 20 milyona ulaşması mümkün görünüyor. Yine bu gidişle çok yakın bir tarihte ölümlerin de maalesef bir milyona ulaşması bekleniyor.
Kuşkusuz bu gelişmeler karşısında hem devletlerin hem de bireylerin alması gereken tedbirler vardır ve bunlara harfiyen uyulmalıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yeni vaka olmadan geçirdiğimiz iki ayı aşkın bir süreden sonra yine yeni vakalarla karşılaşmaya başladığımızı biliyorsunuz. Bu durum sizleri haklı olarak endişelendiriyor. Kuşkusuz sonsuza kadar kapalı olarak kalamayacağımıza göre, bir açılım yapılması gerekliliğini toplumumuzda kabul etmeyen yoktur.
Ancak tüm bu süreçte bilim insanlarının, uzman doktorların ve özellikle de yetkili olması gereken sağlık kurullarının uyarılarını dikkate almak zorunluluğu vardır. Bu önemli ilkeye, yani benim ta başından beri “Salgın sürecinde rotayı sağlık çizsin, siyaset bunu takip etsin.” talebime tam olarak uyulmadığını da belirtmek zorundayım. Açılım süreci olayın sağlık boyutu yeterince dikkate alınmadan uygulanırsa o zaman da yeniden kapanmak zorunluluğu doğabilir. Bu, öyle inanıyorum ki hiç kimsenin arzu ettiği bir durum değildir.
Değerli Kardeşlerim,
Salgın nedeniyle ülkelerin ekonomilerinde genel bir daralma yaşanmaktadır. Salgının ne zaman son bulacağı ya da sabırsızlıkla beklenen aşının tam olarak ne zaman etkili bir koruma sağlayacağı da henüz bilinmemektedir. Bu nedenle ekonomilerde hızlı bir iyileşme beklemek mümkün görünmemektedir. Bizim özellikle turizme ve yüksek eğitime dayalı olan ekonomimiz ise çok daha fazla etkilenmiş durumdadır.
Zaten yapısal sorunları nedeniyle kırılgan bir yapıda bulunan ekonomimizin iyileşmesi, göreli olarak daha uzun zamana ihtiyaç duyacaktır. Bunun bilinci içerisinde bu zor dönemi en az hasarla atlatabilmek için çaba harcamamız gerekiyor.
Toplumumuzun en çok ihtiyaç içinde olan kesimlerine, işini kaybetmiş ya da kaybetme tehlikesi içinde olanlara, Devletin şefkat elini uzatması zorunludur. Kepenklerini indirmek zorunda kalan ya da açık olsa da neredeyse hiç denecek kadar az iş yapabilen zor duruma düşmüş başta küçük esnaf ve diğer işletmelere yardımcı olmak gerekmektedir. En genel anlamda sosyal dayanışma duygusunun en çok yaşanması gereken günlerden geçiyoruz. Bunu başarabilmemiz durumunda toplum olarak çok büyük bir manevi huzur duyacağımız aşikardır.
Toplumumuz genel anlamda milli gelir bazında çok yukarılarda olmayabilir ama sosyal adalet ve sosyal dayanışma duygusunun varlığı başta gelen bir zenginliktir. Onun yokluğu toplumumuzda kaotik bir ortamın ve huzursuzluğun reçetesi anlamındadır.
Sevgili Yurttaşlarım,
Bu kısa bayram mesajımda özetle iki noktayı vurgulamaya çalıştım.
Birincisi, unutmayalım ki salgın devam ediyor. Lütfen tedbiri elden bırakmayalım. Hükümet atacağı adımlarda sağlık kurullarının uyarılarına kulak versin. Yurttaşlar olarak hepimiz kendi bireysel tedbirlerimizi de almayı katiyen ihmal etmeyelim. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına uygun davranalım.
İkincisi de, ekonomik anlamda çok zorda bulunan kesimlerimize destek olalım. Sosyal adalet ve sosyal dayanışma ruhunu canlı tutalım.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin ve tüm İslam dünyasının kurban bayramını kutluyorum. Bayram günlerini sağlıklı ve huzurlu geçirmenizi diliyorum. Bayram günlerinde doğal olarak yoğunlaşan trafikte dikkatli olalım. Hem kendimizi ve ailemizi hem de etrafımızdakileri kazalardan koruyalım.
Bu bayramda da sevgimizi kalplerimizle, gözlerimizle iletmeyi tercih edelim.
Yeniden kucaklaşabileceğimiz günlerin uzak olmaması dileklerimle en içten duygularla bir kez daha bayramınızı kutluyor hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” dedi.