ARTIK, TURİZM İÇİN ÇALIŞMAYA BAŞLIYOR MUYUZ?

0
blank

Bir kaç günden beridir gazetelerin manşetleri kapanan iş yerleri ve daralan ekonomik aktiviteler nedeni ile tarlalara dökülmek zorunda kalınan tarımsal ürünlerin haberleri ile doludur.

Bu haberleri, dünyadan gelen başka haberlerle birlikte değerlendirmenizi öneririm. İspanya’da turistlere ülkenin güvenli olduğu izlenimini vermek için 40 bin yeni polis görevlendirilmiş. Bu polisler, Covid-19 önlemlerinin uygulanmasını denetleyecek. Böylece turistlere İspanya’ya daha bir güvenle gidebilecek. 

Güney Kıbrıs neredeyse tam anlamı ile açıldı zaten… Şimdiden 60 bin kadar turisti kabul ettikleri söyeniyor. Bunların bir tanesini bile Kuzey’e kaçırmamak içinse canlarını yiyorlar.

Ülkeler, turizmden elde ettikleri gelirleri az da olsa korumaya çalışırken, aslında sadece bu yıl elde edecekleri gelirleri değil, geleceği de kurtarmaya çalışıyorlar. Bu yıl kapalı kalacak otellerin gelecek yıl açılmasının ne kadar zor olacağını biliyorlar. Bakım masrafları, personel ayarlaması ve pazardan uzak kalma gibi zorluklar onları düşük kapasite ile de olsa açık kalmaya zorluyor. Kendileri zarar etse bile ülkelerine faydalı olabiliyorlar.

DARALMA DEVAM EDİYOR

Kuzey Kıbrıs’ta ise gösterilen yoğunlaşıyor. Esnaf örgütlerinin iddiası 700 kadar iş yerinin kapandığı şeklindedir. Bırakın turist gelmesini, adadan giden öğrenciler ve işçiler nedeniyle toplu taşıma araçları taşıyacak yolcu bulamıyor. 

Bazı verilere göre, gıda tüketiminde bile düşüş var… Bu, tüketici sayısının iyice azalmakta olduğunun en önemli göstergesi olmalıdır.

Covid-19 kapanmasından sonra kapılarını açan işletmeler zarlarını minimize etmeye çalışıyorlar ama buna dayanma güçlerinin ne olacağı meçhul… Şimdi zorlukla ayakta duran işletmeler de yakında kepenk indirmek zorunda kalırlarsa şaşmamak gerekecek. 

Bu süreç böyle devam ettiği sürece sonuçları korkunç olacaktır.

AÇILMA VE TURİZM

Bu süreci durdurmanın yolu dıştan gelen talebi canlandırmaktır: Turist, öğrenci ve yurdumuzda ikamet etmeyi seçen yabancılar… Bu talebi geri kazanabildiğimiz ölçüde işletmelerimizi de ayakta tutabileceğiz.

Otelleri çok düşük doluluklarla da olsa çalıştırmak, iyi olacaktı doğrusu… Şimdi 20 bin kadar otel çalışanının adayı terk etmesi söz konusudur. Otellerin kapalı iken yaptıkları harcamalardan bile mahrum kalacağız.

Kimi oteller gelecek Nisan ayında açılmayı planlıyor olsalar bile bunu yapıp yapamayacaklarını zaman gösterecek. Kaldı ki açılırken kapıya dizilmiş turistleri de olmayacak.

Ama biz, bütün bunların ve olası sonu.larının farkında bile değiliz! İtalya ve İspanya gibi Covid-19’dan büyük ölçüde etkilenmiş ülkeler riski göze alarak turist çekmeye çalışırken, biz ülkemize özel jet ile gelecek kişilere bile zorluk çıkarıyoruz. Bırakın aldıkları önlemlere güvenmeyen yetkilileri, sosyal medya kullanıcılarının büyük bir bölümü de bununla dalga geçiyor.

SALGIN ÖNLEMLİ

Salgına karşı alınması gereken temel önlemlerden biri, turizm, yükseköğretim ve inşaat gelirlerini az-çok korumaya çalışmak olmalıydı. Olmadı! Tam tersine, salgın başladı diye bu sektörlerden kurtulmanın zamanının geldiğini düşünen çok sayıda insan var.

Yerine tarımı koyacakmışız. Turizm, yükseköğretim ve inşaat sektörleri canlı iken yapılamayan tarımı, bu sektörleri öldürerek yapacaklarını düşünebilenlerin aklından kuşku duymak gerekir ama neyse!

Ben yine de umutlu olmak istiyorum… 

Turizm, yükseköğretim ve inşaat sektörlerini geri kazanmaya çalışmamanın ilk sonuçları ortaya çıktı. Belki şimdi bu sektörlerin önemini kavrayanlar çoğalmıştır. Bu sonuçlara ve dünya örneklerine bakarak yeniden düşünmekte yarar vardır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz