Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu 4 Temmuz Cumartesi akşamından beri Türkiye’de dolaşıyor. Bu süre içinde TBMM Başkanı, CHP Genel Başkanı, MÜSİAD Başkanı ve TC-KKTC Parlamentolararası Dostluk Grubu yöneticileri ile görüştüğü haberleri basına yansıdı. Bugün adaya dönmesi beklenen Sucuoğlu’nun basına yansımayan görüşmeleri de olmuştur herhalde.
ZİYARETİN NEDENİ?
Kuzey Kıbrıs’ta önemli sorunlar yaşanıyor. Bunların belki de en önemlileri çalışma hayatı ile ilgilidir. Hükümet tarafından açıklanan 2’nci ekonomi paketi uygulama bekliyor; tökezliyor. Kararnameler hazır değil; neyin nasıl uygulanacağı bilinmiyor. Bir bakanın böyle bir zamanda adadan beş günden fazla uzak kalmasının ciddi gerekçeleri olmalıdır.
Sucuoğlu, 5 tam günden oluşan Türkiye gezisinde ne yaptı; ne yapmaya çalıştı?
Gözden ırak olan, gönülden de ırak olurmuş… Basın-yayın organları da bu geziyi yeterince değerlendirmediler diye düşünüyorum…
Ziyaret öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Sucuoğlu’nun 8 Temmuz-Çarşamba günü Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile görüşeceği açıklanmıştı. Fuat bey Kıbrıs işlerini de üstlenmiştir. Sucuoğlu ile KKTC sosyal güvenlik sisteminin takviyesini ve bu salgın günlerindeki sorunların üstesinden nasıl gelinebileceğini görüşebilirlerdi.
Bu iki görüşmenin yapıldığına ilişkin bir haber yoktur ama… Bunun yerine, “protokol görüşmesi” denebilecek bazı görüşmeler basına yansımış bulunuyor.
Geriye bir soru kalıyor: Sucuoğlu, Ankara’da ne yaptı?
SİYASETİN DURUMU
Bu sorunun yanıtı elbette ortaya çıkacaktır. Hiç olmazsa Sucuoğlu’nun kendisi bu soruya yanıt verecek, biz de öğrenmiş olacağız…
Sucuoğlu, daha birkaç hafta önce, Başbakan Tatar ile ciddi sorunlar yaşamış, nedeni anlaşılmaz bir şekilde görevden alınmak istenmiş, Cumhurbaşkanı’nın müdahalesi ile görevini korumuş ama “vazonun kırdığını” açıklamakla artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını ifade etmiş bir bakandır. Böyle bir siyasi kişiliğin salgın günlerinde Lefkoşa’yı terk ederek Ankara’da beş tam gün geçirmesinin basına yansıyanlardan daha anlamlı nedenleri olmalıdır.
İlginç olan ise şudur: Gerek basın, gerekse siyasi kişilikler, bu anlamı yakalamanın peşine düşmediler. Bizi aydınlatma konusunda bir gayretleri de olmadı.
Sayın Bakan, Ankara’da, UBP Genel Başkanlığı’na aday olmak için zemin yoklamış veya destek arayışında bulunmuş olmalıdır. KKTC’de uhdesinde bulundurduğu çalışma ve sosyal güvenlik alanının sorunlarını nasıl çözeceğini öngörmesi; aslında gerçek işi sayılan sağlık alanındaki sorunların neden çözümsüz kaldığını açıklaması; kısa bir dönem bakanlığını üstlendiği turizmin geleceğine ilişkin düşünceler üretmesi bizim için daha yararlı olur ve O’nu başbakanlığa daha iyi hazırlardı diye düşünüyorum ama Sucuoğlu, başbakanlığa giden yolu Ankara’dan geçirmeyi tercih etmiştir.
SONUÇLARI GÖRECEĞİZ
Bu ziyaretin elbette sonuçları olacaktır. Sucuoğlu’nun lehine ve aleyhine…
Her sorunun çözümünün Ankara’dan geçtiğini düşünenler, Sucuoğlu’nun Ankara’da aldığı veya alamadığı desteği öğrenmeye çalışacak, ona göre arkasına düşecek veya karşısında olacaklardır. Ankara’nın onayı ve desteği ile siyaset yapılmasına onay vermeyenler zaten karşısında olacaklardır.
Sucuoğlu, kendi yolunu böyle çizmiştir; sonuçlarına da katlanacaktır!
Benim merak ettiğim bir husus daha vardır ama: Sayın Sucuoğlu ve arkadaşları bugün Ada’ya dönüşlerinde PCR testi yaptırıp sonuçlarını karantinada bekleyecekler mi; yoksa doğrudan evlerine veya ofislerine gidip yakınları ile hasret mi giderecekler?