spot_img
12.8 C
Lefkoşa
spot_img

AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÇELİK: “GÜNEY KIBRIS’IN MUHATABI KKTC’DİR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Çelik, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Doğu Akdeniz meselesini çok yakından takip etmeye devam ettiklerini belirten Ömer Çelik, “Doğu Akdeniz’deki meşru hak ve çıkarlarımızın korunması konusunda her süreci adım adım takip ediyoruz. Özellikle Rum-Yunan ikilisinden oradaki maksimalist amaçlarını gerçekleştirmek için Türkiye’ye karşı hasmane bir biçimde Avrupa’yı yanlarına almaya çalıştıklarını, Avrupa’nın da artık bir siyasi birlik olmaktan çıkıp bir mahalle bildiği, bir mahalle dayanışması gibi maalesef yanlış adımlar attığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Çelik, Avrupa Birliği Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Borrel’in Güney Kıbrıs’a yaptığı ziyaret sırasında Yavuz sondaj gemisinin bulunduğu bölgeyi ziyaret etmek istemesinin bunun önemli göstergelerinden biri olduğunu söyledi.

Türkiye’nin hukuktan, hakkaniyetten yana olduğunu vurgulayan Ömer Çelik, şöyle devam etti:

“Eğer karşımızda hukuktan ve hakkaniyetten yana bir muhatap varsa Türkiye, masada adil bir taraf olmaya her zaman hazırdır. Ama hukuku ve hakkaniyeti bir kenara bırakıp bizim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sesini kısmaya çalışanlar, Türkiye’nin meşru hak ve menfaatlerini görmezden gelmeye çalışanlara da kesinlikle vereceğimiz en ufak bir taviz söz konusu değildir.

Şimdiye kadar Kıbrıs Türklerinin, Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerini görmezden gelenler, Avrupa Birliği tarafı, Kıbrıs Türklerinin bu yok sayma politikasına devam edip Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Türkiye ile masaya oturmasından bahsediyor. Böyle saçma sapan bir teklif olmaz. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin muhatabı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile meselelerini çözmelidir. Orada Kıbrıs Cumhuriyeti ismini haksız yere gasbeden Güney Kıbrıs Yönetimi ile Türkiye’nin herhangi bir şekilde muhatap olması söz konusu değildir.”

Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanlığının muhatabının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)  Dışişleri Bakanı olduğunu vurgulayan Çelik, “Güney Kıbrıs’ın Türkiye tarafından muhatap alınması söz konusu değildir. Kıbrıs Türklerini yok sayan ama Türkiye’ye akıllarınca Güney Kıbrıs’ı meşrulaştırmaya çalışan bu adımlara hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz.” dedi.

İki tarafın bir araya gelmesi ve hidrokarbon kaynaklarının nasıl paylaştırılacağına ilişkin bir anlaşmaya varması gerektiğini söyleyen Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs, bu karara vardığı takdirde zaten mesele kalmayacaktır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından 2019’da açıklanan belge, bir referans belgesidir, bir zemindir. Bu zemin üzerinden gerek hidrokarbon kaynaklarının işletilmesi gerek gelir paylaşılması konusunda hakkaniyetli bir bölüşüm olması halinde bu sorun zaten kendini ortadan kalkacaktır. Ama Güney Kıbrıs, hidrokarbon kaynaklarını ve geliri kendisi almak istiyor. ‘Bir gün çözüm olursa biz onu Kuzey Kıbrıs’ta paylaşırız.’ diyor. Şimdiye kadar ne Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ne Yunanistan’ın ne de Avrupa Birliği’nin verdiği sözü tuttuğunu gördük. Dolayısıyla böyle bir şey söz konusu olamaz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile otururlar, hakkaniyetli, hukuka uygun, adil bir bölüşüm ve gelir paylaşımı konusunda anlaşırlar. Ondan sonrasında süreç zaten doğal bir şekilde işler.”

“EN İYİ MUHATAP TÜRKİYE’DİR”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden bir bakanın ortalığı kışkırtmaya devam ettiğini aktaran Ömer Çelik, “Güney Kıbrıs’ta bir bakan çıktı, ‘Avrupa Birliği, Türkiye’ye karşı Akdeniz’de kalıcı bir donanma kursun.’ dedi. Bunlara şunu söylemek isterim: Türkiye’ye karşı şununla veya bununla hareket etmeniz Türkiye’nin tavrını değiştirmez. Hukuk ve hakkaniyet temelinde bir çözüm arıyorsanız bulabileceğiniz en iyi muhatap Türkiye’dir. Hukuk ve hakkaniyet dışına çıkıp da çözüm aramaya çalıştıklarınızın da hiçbir şekilde yanınızda duracağını düşünmeyin, hiçbir şekilde size adil davranacağını düşünmeyin. Bu konuda Güney Kıbrıs’ta konuşanlar, Yunanistan’da Savunma Bakanlığı yapanlar maalesef bu konularda, siyasi dil kullanma konusunda ve Türkiye’nin nasıl bir ülke olduğunu anlamak konusunda en arızalı tiplerden seçiliyor.” ifadelerini kullandı.

“TÜRK DONANMASINA ŞAKA YAPMAK BOYUNUZU AŞAR”

Türkiye’ye bu yaklaşımlarla herhangi bir adım arttırmanın mümkün olamayacağını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:

“Ayrıca onlara ifade etmek isterim ki hukuk ve hakkaniyet temelinde hareket ediyoruz ama onun dışında hukuku ve hakkaniyeti terk edip fiili güç kullanmaktan bahsediyorsanız size basit bir uyarıda bulunmak isterim. Türk donanması ile şaka yapılmaz! Türk donanmasına şaka yapmak boyunuzun ölçüsünü çok aşar. Hukuk ve hakkaniyet temelinde bir çözümden yana olmamız Akdeniz’deki istikrar açısından herkes için kazan-kazan formülünü ortaya çıkarır. Onun dışında ‘Şu gücü arkamıza aldık, bu gücü arkamıza aldık.’ diye Türk Silahlı Kuvvetleri ya da Türk Donanması ile şaka yapmaya kalkmayın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplantıya video konferansla katılmasının özel bir sebebi olup olmadığı sorulan Çelik, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun Kovid-19 testinin pozitif çıkması üzerine böyle bir tedbiri devreye aldıklarını söyledi.

“CUMHUR İTTİFAKI, FETÖ İLE MÜCADELE KONUSUNDA SON DERECE KARARLIDIR”

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ın Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgili açıklamalarına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Ömer Çelik, şu yanıtı verdi:

“Sayın Bahçeli, Mümtaz’er Türköne konusunda ‘Yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Yoksa biz suçsuzdur demiyoruz.’ şeklinde bir cümlesi oldu. Buradan yola çıkarak muhalefetin, ‘FETÖ konusunda mücadele gevşiyor mu?’ gibisinden bir saldırı başladı. Enteresandır tabii bu saldırıyı gerçekleştirenler de geçmişte bunların dershaneleri, televizyonları kapatılırken gidip kendilerini orada siper edenler. Yani dün FETÖ’nün devlete karşı saldırdıktan sonra bunların kurumlarına karşı devlet bir tavır aldığında o süreçte kim gidip de bunların televizyonlarını korumak için siper olmuşsa, terör örgütünün medyası kapatılırken ‘Özgür medya kapatılıyor’ demişse ya da dershaneleri kapatılırken kim kendini siper etmişse, yerlerde yuvarlanmışsa bugün bu açıklamalardan yola çıkıp ‘FETÖ meselesinde bir gevşeme mi var? diyorlar. Şunu çok açık ifade etmek isterim ki Cumhur İttifakı, FETÖ ile mücadele konusunda son derece kararlıdır, asla bir gevşeme söz konusu olmayacaktır. Hatta tam tersine bu örgütün sinsi yöntemlerini bildiğimiz için eskisinden daha çok bileylenmiş ve dikkatli bir şekilde bu mücadeleyi yürütüyoruz. Dolayısıyla Sayın Bahçeli’ye o ifadelerle saldırmaya çalışanlar her birinin FETÖ’nünü gazetelerini, televizyonlarını ve dershanelerini korumak için siper olmuş, kalkan olmuş görüntüleri vardır. Şunu da ifade etmek isterim, Cumhur İttifakı içerisinde gerek AK Parti gerek MHP bu konuda yüzde 100 aynı görüşe sahiptir, FETÖ’ye karşı en ufak bir taviz verilmeyecektir.”

“SAYIN BAHÇELİ BUNLARA İZİN VERMEMİŞTİ”

AK Parti Sözcüsü Çelik, konuşmasında şunları kaydetti:

“Birileri MHP’yi ele geçirmeye çalıştığında ya da MHP’yi vesayetin bir parçası yapmaya çalıştığında yine Sayın Bahçeli bunlara izin vermemişti. Vesayete karşı, darbe düzenlerine karşı hassasiyet Cumhur İttifakı kurulmadan önce gelen bir hassasiyetidir. Cumhur İttifakı ile birlikte tamamen pekişmiştir. Sayın Bahçeli’nin açıklamasından sonra Sayın Bahçeli’ye bu şekilde yaklaşımda bulunanların hepsinin FETÖ’nün kurumları önünde kendini canlı kalkan haline getirmiş fotoğrafları, görüntüleri ve beyanları olduğunu gördüm. Ne Sayın Cumhurbaşkanımıza ne Sayın Bahçeli’ye bu tip yaklaşımlar yanlarına bile yaklaşamaz. Cumhur İttifakı’nın tamamı da FETÖ ve diğer terör örgütleriyle mücadele konusunda tam bir kararlılığa sahiptir.”

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER