Cumhurbaşkanı Akıncı’nın The Guardian’a verdiği demeç, Türkiye ile ilişkileri Cumhurbaşkanlığı seçimimin en önemli gündem maddesi haline getirdi. Akıncı, kendisine özellikle Tufan Erhürman ile olan yarışında avantaj sağlayacağını düşündüğü bu konuyu etkili bir şekilde gündeme getirmeyi başarırken, geriye kalan adayların bu konudaki tutum ve davranışlarının sorgulanmasını da sağlamış bulunuyor.
Akıncı’nın ikinci tura kalıp kalmayacağını belirleyeceği düşünülen CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın Türkiye ile ilişkileri, bu sorgulamanın merkezine oturdu. Bugün genel seçim olsa CTP’ye oy vereceği düşünülen açıklayan çok sayıda seçmenin Erhürman’ın Türkiye karşısında pasif kaldığını düşündüğüne inanılıyor. Bu nedenle Erhürman, kendisine yakın olan bu seçmen grubunu kazanmak zorundadır. Erhürman’ın bu konuda yapacakları merakla bekleniyor.
Merkez sol ve merkez sağdan oy almayı düşünen bağımsız aday Kudret Özersay, uzun zaman “Türkiye’nin tercih ettiği kişi” olarak algılanmıştı. Türkiye yetkililerinin KKTC’nin içişleri ile seçimlere karışmaması konusunda duyarlı olan bu çevrelerden oy alabilmesi için Özersay’ın da bu konuya eğilmesi ve kendi tutumunu seçmene anlatması önemli bir iş olarak ortada duruyor.
Akıncı’nın açıklamaları ile önem kazanan Türkiye ile ilişkiler konusundaki en rahat aday ise UBP Genel Başkanı Ersin Tatar olacak gibi görünüyor. Tatar, Türkiye ile tam bir uyum vaat ederken “hedef kitle” olarak belirlediği milliyetçi oylara bunu anlatmakla zorlanmayacak gibi görüyor.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın haklı veya haksız olduğuna bakılmadan şunu söylemek mümkün: Kıbrıs sorunu ile ilgili gelişmeleri tartışarak geçireceğimizi düşündüğümüz seçimin esas gündemi artık Türkiye ile ilişkiler oldu.