Akıncı, Lefkoşa’daki cumhurbaşkanlığı ofisinde The Guardian’a yaptığı açıklamalarda, adil federal çözüm içeren bir anlaşmaya tez zamanda ulaşılmazsa, ‘adadaki Türk ve Rum toplumlarının bölünmüşlüğünün kalıcı hale geleceği’ uyarısında bulundu.
Yarım asırlık bölünmüşlükten sonra tek işler çözümün ‘federal bir çatı altında yeniden birleşme’ olduğunu anlatan Akıncı,bu başarılamazsa, daha fazla Türkiye’ye bağımlı hale gelecek olan Kuzey Kıbrıs’ın, ‘Ankara tarafından yutulabileceğini’ ve ‘de facto Türkiye iline dönüşebileceğini’ ifade etti.
Kalıcı bölünmenin koşullarının yaratıldığını söyleyen Akıncı, “Her yıl fiziksel, demografik ve ekonomik açıdan daha konsolide oluyor. Gençlerin zihinlerinde konsolide oluyor” dedi.
The Guardian’a TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye-Kuzey Kıbrıs ilişkisini ‘anavatan-yavruvatan’ diye tanımlamasına karşı çıktığını tekrarlayan Akıncı, “Ben bağımsız, kardeşçe ilişkiler istiyorum” derken, hükümetin faturalarını ödeyen Türkiye’ye ekonomik bağımlılığı azaltmak için daha fazla şey yapmaları gerektiğini belirtti. Bunu başarabilmek için de Güney’in desteğine ihtiyacı olduğunu dile getirdi.
‘Kıbrıslı Türklerin kendilerine özgü bir kimliklerinin olduğunu, bunun laik, demokratik ve çoğulcu bir kimlik olduğunu’ aktaran Akıncı, “Bunu korumak istiyoruz” dedi.
The Guardian, Kuzey Kıbrıs’taki sivil toplum aktivistlerinin ‘Ankara’nın İslamcı etkisini yavaş yavaş arttırma kampanyası yürüttüğünden yakındığını’, ‘bunun karakteristiğinin cami inşa etmek, Kuran kursları açmak ve müfredattan evrim kuramını çıkarmak olarak’ görüldüğünü kaydetti. The Guardian, ayrıca aktivistlerin ‘Türk ordusunun Kuzey Kıbrıs’ta tümden kontrolü ele almasının düşük olasılık olduğu, ama imkansız olmadığı’ görüşünü de aktardı.
İngiliz gazetesinin ‘Kırım tarzı ilhak ihtimali’ sorusunu ‘korkunç’ diye yanıtlayan ve ‘Türkiye’nin kendi çıkarlarına aykırı’ olarak değerlendiren Akıncı, kendi vizyonunun tümüyle farklı olduğunu belirtti.
‘İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım’
Guardian’a ‘AB içinde birleşik Kıbrıs’tan söz eden Cumhurbaşkanı Akıncı, içişlerinde bağımsız, dış ilişkilerde Suriye’deki Fransız mandasına bağlı ‘Hatay Devleti’nin 1939’da referandumla Türkiye’ye bağlanmasını kabul eden dönemin Hatay Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen’e atıfla “İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım” dedi.
Kıbrıs’ta anlaşmaya varılmasının Doğu Akdeniz’de yükselen gerilimi yatıştırabileceğinden söz eden Akıncı, Osmanlı kökenleri olan Britanya Başbakanı Boris Johnson’ın Ankara ile iyi ilişkilerini kullanarak Kıbrıs müzakerelerini yeniden canlandırması umudunu dile getirdi.
The Guardian, Akıncı’nın yazın sondaj faaliyetlerinde Kıbrıslı Rumlarla Türklerin işbirliği yapmasını ve çıkarılacak doğal gaz-petrolden elde edilecek geliri paylaşmaları önerisini getirdiğini, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin (Güney Kıbrıs) ise Ankara’nın Kıbrıs’ta çözüme ulaşılana dek tüm tarafların sondaj faaliyetlerini askıya alması önerisini reddettiğini hatırlattı.