Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin 17-18 Mart’ta Cenevre’de yapılacak toplantı için hazırladığı davetiyeler taraflara ulaştı.

17 Mart’ta buluşulacak ve akşam yemeği birlikte yenecek. 18 Mart sabahı ikili görüşmeler olacak. Kim kiminle görüşecek tam olarak bilemeyiz ama anladığıma göre BM Genel Sekreteri Guterres, beş taraf ile de görüşecek. Belki sadece gündem hakkında bilgi verecek; belki de masaya koyacağı düşünceleri paylaşacak. Belirgin olmayan bir saatte ise beşli toplantı yapılacak.

Aslında bu gündem değil, program… Bilenler biliyor ama biz bilmiyoruz. Gündemde ne olacağı tam olarak belli değil…

Dünkü Fileleftheros gazetesi ise “BM Genel Sekreteri Özlü Bir Tartışma İstiyor” başlıklı bir haber yayınladı. Haberde, Guterres’in amacının Kıbrıs sorununun nasıl ilerleyeceğine dair özlü bir tartışılma yapılması olduğu yazıyordu. Guterres, Cenevre’deki görüşmenin, gelecekle ilgili olumlu bir dinamiğin yaratılması ve diyaloğun yeniden başlaması çabasına hizmet etmesini umuyormuş…

Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulma müzakerelerinin başlaması, Kıbrıs Rum tarafının esas hedefi olarak tekrarlanıp durmaktadır. Rumca gazeteler bunun etkisi altında kalmış olabilirler. Bizim taraf bunu istemiyor. Belki de bizimkiler daha başka konuları masaya getirmeye çalışacaklar. Akla gelen ilk şey, Tatar’ın 3D olarak markalaştırmaya çalıştığı “doğrudan uçuş, doğrudan ticaret ve doğrudan temas” talebini masaya koymasıdır.

Tatar, “3D yaklaşımı” adını verdiği yaklaşımını Mayıs 2024’ten beri ileri taşımaya çalışıyor. “3D olarak adlandırılan doğrudan uçuş, doğrudan ticaret ve doğrudan temas yoksa, müzakere de yok” diyordu. Şimdi, Kıbrıs sorunun kapsamlı çözümünü amaçlayacak müzakerelere oturması karşılığında bu 3D’nin nasıl hayata geçirilmesini istediği sorusu ile karşı karşıya kalabilir.

Özlü müzakerelere başlayabilmek amaçlı çerçeve belirleye çalışmak Rum tarafını masada tutmak için yeterli olacaktır. Türk tarafını umutlandırmak veya “sizin söylediklerinizi de dikkate aldık” diyebilmek içinse Tatar’ın 3D yaklaşımının masaya getirilebileceğini düşünüyorum.

Hem Türk hem de Rum tarafını baskı altına alabilecek en etkili yöntem bu olacak sanırım.