BÜYÜKELÇİ DEĞİŞİMİ VE TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER: NE DİYECEĞİMİZİ ŞAŞIRDIK ARTIK!

BÜYÜKELÇİ DEĞİŞİMİNE KARŞILIK “HAYIRLI OLSUN” DEMEK GEREKİYOR AMA BU TÜR SPEKÜLATİF DEĞİŞİKLİKLERDEN NE HAYIR GELECEĞİNİ BİR TÜRLÜ DÜŞÜNEMİYORUM.

0
blank

Temmuz 2024’te KKTC’ye büyükelçi olarak atanan Yasin Ekrem Serim, kimsemizin tam olarak bilemeyeceği nedenlerle görevinden alındı. Yerine, daha önce de büyükelçilik, biraz daha geriye gidersek büyükelçilikte müsteşarlık yapmış olan Ali Murat Başçeri atandı.

Büyükelçi atamak veya değiştirmek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tasarrufudur; bizim karışmaya hakkımız yoktur.

Karışmaya hakkımız yoktur ama KKTC’deye yeni atanmış bir büyükelçinin koltuğuna yeni yeni ısınmışken görevden alınması ve yerine daha önce uzun süre görev yapmış birinin atanması çeşitli yorumlara neden oluyor. Ve bu tür yorumlara neden olacak atamalar, Türkiye ile ilişkilerimize olumsuz olarak yansıyor. Bu tür atama veya değişikliklerin altında olmayacak nedenler aranıyor. Bu tür atama veya hareketler, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin adada ne yapmaya çalıştıklarının akıl oyunları ile değerlendirilmesine; tam bir bilgiye dayanmayan, spekülatif yorumlar ortaya çıkmasına olanak veriyor.

blank
BÜYÜKELÇİ SERİM’İN ATANMASINDAN KISA BİR SÜRE SONRA HANGİ GEREKÇELER İLE GÖREVDEN ALINMIŞ OLABİLECEĞİ SORUSU YANIT BEKLERKEN YERİNE DAHA ÖNCEKİ BÜYÜKELÇİLİĞİ ZAMANINDA YAŞANAN 2020 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ İLE İLGİLİ OLAYLAR HALA HAFIZALARDAKİ YERİNİ KORUYAN ALİ MURAT BAŞÇERİ’NİN ATANMASI DA ÇEŞİTLİ SORU İŞARETLERİNE VE KUŞKULARA NEDEN OLUYOR.
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Elbette bunu, atamayı yapanlar veya görevden alanlar da biliyor. Asıl soru ise şudur: Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri, bu değerlendirme veya yorumları hiç umursamıyorlar mı? Kıbrıs Türk kamuoyunun veya burada yaşayanların ne düşüneceklerinin hiçbir önemi yok mu?

Son yıllarda en az tartışmalı dönemi, meslekten büyükelçi olan ve görevinin dışına çıkmamaya özen gösteren Derya Kanbay’ın görev süresinde yaşadık. Anladığım kadarıyla Kanbay, aldığı talimatları yerine getirdi; işgüzarlık yapmadığı gibi görevini ihmal de etmedi. Türkiye-KKTC ilişkilerine dair tartışma olmuşsa bile bunların hepsi de onun dışında yaşandı; hiçbirine dahil olmamış olacak ki adı kulislerde bile dolaşmadı.

Böyle bir dönem yaşanmış olması, Türkiye-KKTC ilişkileri bakımından hiç mi dikkate alınmaya değmez?

KKTC siyasileri zaten Türkiye yönetiminde yer alan kişilerle içli dışlıdırlar. Gelen çok; giden çok! Daha alt düzeyde sürdürülen ve devamlılık arz eden ilişkiler olduğunu da biliyoruz. Ortada bu kadar karmaşık ama bir anlamda da “güçlü” ilişkiler varken iki devletin büyükelçilik seviyesindeki ilişkilerini spekülasyon ve tartışmalardan uzak tutmak hiç de zor olmasa gerektir.

Yetkililer buna neden önem vermiyor?

İşte bunu anlamak çok zor oluyor… İnsan, bu kadar özensizliği hak edecek ne yaptık diye düşünmeden edemiyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz