Ortada bir “beşli çete” olmalıdır. Silüetlerini izliyoruz. Bazı bulgular var ama eşkallerini belirlemek oldukça zor…

Hükümet kanadını destekleyen 29 milletvekili, Sucuoğlu’nun meclisi terk etmesiyle 28’e düşmüştü. UBP’nin Meclis Başkan adayı Töre, dört oylama boyunca 23 kabul oyu aldı: BEŞ EKSİK! Töre de küsünce hükümet destekçisi milletvekillerinin sayısı, 27’ye indi. Yeni aday Evren, 22 oy aldı: Yine BEŞ EKSİK!

Taçoy’un destekçisi milletvekili sayısı da BEŞ ama bu beşlinin bir parçası olan Hasan Küçük hem Töre’ye hem de Evren’e oy verdikleri iddiasındadır. Gizli oy ilkesini çiğnediklerini itiraf etmiş olmak pahasına “bu beşli bizim beşli değil” dedi ve kendilerinin olumlu oy verdiklerini kanıtlamaya çalıştı. Bu arada beşlinin mensuplarından Ali Pilli, Meclisi açma görevi kendisine kalıyor diye yataklara düştü. Yeni kuşkular oluştu ama bu kuşkular beşlinin kimlerden oluştuğunu kesinleştirecek bilgileri sağlamaya yetmiyor.

Koalisyon ortağı olan DP ve YDP’nin toplam milletvekili sayısı da BEŞ! Eksik oyların sayısı da beş olmasına karşın kimse onları UBP’nin başkan adaylarına oy vermemekle suçlamıyor. Belli ki onlar değil!

Kim bu beşli çete? Silüet ortada dolaşıyor ama eşkal belirlenemiyor…

Beş oylamada da tavrını değiştirmeyecek kadar BÜTÜN oldukları görülüyor. Birileri tarafından güçlü bir şekilde bütünleştirilmiş olmasalar, Töre’ye vermedikleri oyların bir-ikisini olsun Evren’e verebilirlerdi. Bir oylamada çekimser kalıp diğer oylamada evet diyebilirlerdi. Güçlü bir bağla bağlı olmasalar, aralarından birisi bir sonraki oylamada tavır değiştirir; tavır değiştirmek için Başbakan Üstel’den bir ricada bulunur, böylece hem çete dağılmış olur hem de kim olduklarına dair ip ucu ortaya çıkardı. Bunların hiçbiri olmadı! Çete, bütünlüğünü ve direncini korudu. Belki de bu çeteyi bütün halde tutan daha büyük güçler de vardı!

Şimdi araya Türkiye yetkililerinin girdiği söyleniyor. Söylentiden öte ciddi ipuçları var… “Dış yardım” sayesinde de olsa 26 milletvekilinin bütünlüğünün sağlandığı ve Meclis’in açılması halinde Kutlu Evren’in başkan seçileceği iddia ediliyor. Meclis Başkanı Töre, kendisine ve ailesine yönelik baskılara tansiyon ile yanıt verdi; 10 günlük de doktor raporu aldı. CTP’li Meclis Başkan Yardımcısı Özdenefe ise Meclisi açarak “UBP’yi kurtarma” sorumluğunu üstlenmeye yanaşmıyor. Meclis’i en yaşlı üye olarak Dr. Ali Pilli’ye açtırma çabaları devam edecek mi, belli değil. 10 günlük dinlenmenin herkese iyi geleceği gibi bir izlenim de oluştu aslında… Meclis açılabilir ve seçim yapılabilirse beşli çetenin devam edip etmediğini de görebileceğiz. “Dış yardım” çeteyi dağıtabildi mi, öğreneceğiz.

Şimdilik elimizdeki verilerle yetinerek beşli çetenin izini sürmeye devam edebiliriz. Beşli çetenin gerçek amacının KKTC’yi seçime sürüklemek olduğunu sanmıyorum ama 10 gün sonra açılacak Mecliste yine bir bütün olarak hareket ederler ve başkanın seçilmesine engel olabilirlerse erken genel seçim kapıya dayanmış olacak.

UBP, KKTC’deki siyasetin amiral gemisidir. KKTC siyasetini ona bakarak tanımlamak mümkündür: Bana yer varsa ben de varım; bana yer yoksa hepinizi yakarım!

Biz ise seyrediyoruz tabii! Polisiye filmler gibi… Ortada bir cinayet var ama biz yine de eğleniyoruz!