Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), “orak hücre anemisi, mitral kapak yetmezliği ve yanlış kan transfüzyonu (dışardan kan alma)” tanısıyla tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiği açıklanan Lefkoşa’da sakin 56 yaşındaki Ayla Dalgalan’la ilişkin açıklama yaparak, Dalgalan’ın yakınlarının başlatacağı hukuk mücadelesine destek bildirdi.
Dernek, toplumda sağlık hizmetlerine karşı “güvensizlik hissi” oluştuğunu belirterek, “Korku ve güvensizlik hissi, olası ihmaller sonucunda hastaların en temel insan hakkı olan yaşam hakkının ihlal edilmesi son derece vahimdir” dedi ve yetkilileri “hastaların yaşam hakkını korumaya, olası ihmal ve ihlaller sonucu zarar gören tüm hastaların hukuk mücadelelerinde üzerlerine düşeni” yapmaya çağırdı.
EHHD, konuya ilişkin yazılı açıklama yaparak “son günlerde art arda yaşanan olası ihmal sonucu hastaların kaybıyla toplumun derin bir endişe içine girdiğini” belirterek, en son 56 yaşındaki emekli okul müdürü Ayla Dalgalan’ın “muhtemel ihmal sonucu” hayatını kaybettiğine işaret etti.
EHHD açıklamasında, “orak hücre anemisi rahatsızlığı olan Dalgalan’ın Devlet Hastanesi Talasemi Merkezi’nde ‘hatalı kan’ verildiği ve durumu kötüleşince acil servise başvuran hasta ve yakınlarının uzun süre orada bekletildiği ifade edilmektedir.” denildi.
Bunun, sağlık sisteminde yaşanan ilk örnek olmadığı ifade edilen açıklamada, “Toplumun gündemine gelmiş diğer iki vaka da 2012 yılında Adnan Okur ve 2017 yılında Akile Vardar’ın, yanlış kan transfüzyonuna bağlı komplikasyonlardan dolayı hayatlarını kaybetmeleriydi. Aradan geçen bunca seneye rağmen hala bu tür ihmallerin yaşanıyor olması kabul edilemezdir.” ifadelerine yer verildi.
EHHD, Dalgalan’ın yakınlarının hukuk mücadelesi başlatacaklarını duyurduğuna işaret ederek, Dernek olarak bu mücadeleye ellerinden gelen tüm desteği vermeye hazır olduklarını vurguladı.
-“2017 yılında uygulanmaya konan ‘Kan Transfüzyonu Protokolü’ eksiksiz uygulanıyor mu?”
EHHD açıklamasında Sağlık Bakanlığı’na bazı sorular yöneltildi.
-“Dalgalan’ın kaybı kamu sağlık hizmetlerinin birçok aşamasındaki sorunlar zincirinin bir sonucudur”
EHHD, şu görüşleri savundu:
“Bu vahim olaydan da anlaşıldığı üzere Dalgalan’ın kaybı sadece bir personelin hatası/ihmali neticesinde değil, kamu sağlık hizmetlerinin birçok aşamasındaki sorunlar zincirinin bir sonucudur. Her gün çığ gibi büyüyen ekonomik sorunlar karşısında ücretsiz kamusal sağlık hizmetlerine olan talep artmaktadır. Kamu hastanelerinin altyapı ve personel ihtiyaçlarını aynı ölçüde güçlendirmediği, en basit kan transfüzyonunda yaşanan ölüm ile aşikâr olmuştur.”
-“Hasta hakları korunmadıkça ve adalet sağlanmadıkça kimse kendini güvende hissedemez”
EHHD açıklamasında, “Hasta hakları korunmadıkça ve adalet sağlanmadıkça kimse kendini güvende hissedemez” denilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Ülkedeki sağlık sistemindeki organizasyon bozuklukları ve altyapı yetersizlikleri, hasta haklarının yıllardır yasallaşamamasıyla birleştiğinde, toplumda sağlık hizmetlerine karşı genel bir korku ve güvensizlik hissi oluşmaktadır. Bu korku ve güvensizlik hissi, olası ihmaller sonucunda hastaların en temel insan hakkı olan yaşam hakkının ihlal edilmesi son derece vahimdir. Buna benzer olayların önüne geçmenin en öncelikli adımı şeffaf ve kapsamlı bir hukuk sürecinin başlatılması ve tüm yetkililerin adaletin sağlanması için ellerinden gelen tüm çabayı göstermesidir.”
“Hasta hakları yasasının şart” olduğu çağrısı da yinelenen açıklamada, “Evrensel Hasta Hakları Derneği olarak tüm yetkilileri hastaların yaşam hakkını korumaya, ihmal ve/veya ihlaller sonucu zarar gören tüm hastaların hukuk mücadelelerinde üzerlerine düşeni yapmaya çağırıyoruz” denildi.