Tanınmış ve “iyi iş yapan” avukatlarımızdan Akan Kürşat, yeni yıl tatili yapmak amacıyla gittiği Roma’da, İtalyan polisi tarafından tutuklandı. Çok şey yazılıp çizildi ama bu tutuklamanın kesin nedenini aradan 15 gün geçtiği halde tam olarak öğrenemedik. Bazı haberlerde “Rum mülklerinin satışına aracılık etmekten”, başka bazı haberlerde bu aracılığı yaparken hakkında şikâyete konu olacak şekilde “dolandırıcılık yapmaktan” tutuklandığı yazıyor. Kimi arkadaşlarımız eskiden kalma bir tutuklama emrinin varlığından söz ediyor ve aslında utulmuş gibi bir köşede duran bu emrin Rum Yönetimi tarafından fırsata dönüştürülmeye çalışıldığını belirtiyorlar. Belki birincisidir; belki de ikincisi… Bilmiyoruz.
Rum Yönetimi, Kürşat’ın kendilerine iadesini istedi. Zaten tutuklama maksadı da buydu ama Kürşat tarafı buna itiraz etmiş olmalıdır. Cyprus Mail gazetesinin internet sayfasından öğreniyoruz ki etmişler… Dün Roma mahkemesinde duruşması vardı. Mahkeme Kürşat’ın Rum tarafına iade edilip edilmeyeceğine karar verecekti ama bu yazı saat 19:30 sıralarında kaleme alınırken mahkemenin 6 Şubat’a ertelendiği ve Kürşat’ın bu süreyi tutuklu olarak geçireceğinden başka bir haber alınamamıştı.
Bu arada İtalya makamlarının Türkiye’ye resmi bilgi vermeyi reddettikleri de basına yansımış bulunuyor. Akan Kürşat Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı almamış mıydı acaba? Bilmiyoruz… Ama Kürşat’ın İtalya’ta Türkiye pasaportu ile girdiği iddiaları da var… Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olsa Türkiye’ye bilgi verilmemesi söz konusu olmazdı diye düşünüyorum… Türkiye diplomatları bu konuda gayrı resmi de olsa bilgi sahibi değiller mi peki? Bu soruya da yanıtımız yoktur ve durumun ne olduğunu bilmek bütün Kıbrslı Türkler için önem taşımaktadır. KKTC makamları bizi bu konuda bilgilendirirse elbette iyi olacaktır!
Görüleceği gibi, Kuzey Kıbrıs’ta günlerden beri konuşulan, inşaat alanında yatırımı olanları endişelendiren bu olay hakkında devletimiz herhangi bir rol üstlenememiştir. Tanınmayan bir devlet olarak diplomatik zayıflığımızı elbette anlayışla karşılıyorum ama Kıbrıs’taki İtalyan diplomatlarının “toplum lideri” olarak tanıdıkları KKTC Cumhurbaşkanı’na gayrı resmi de olsa bilgi vermelerini beklerdim doğrusu… Bu da olmadıysa, mutlaka nedenleri vardır ve bilmek herkesin hakkıdır!
KKTC devletinin Avrupa’nın çeşitli kentlerinde diplomatik misyonları vardır. AB’nin başkenti sayılan Brüksel’deki temsilciliğimizden bir görevli ve hatta bizzat temsilcimizin kendisi, Roma’ya kadar uzanıp dünkü mahkemeyi izledi mi acaba? Buna engel olacak bir şey olduğunu sanmıyorum. Böylece, Kürşat ve ailesi KKTC’yi yanlarında hissederken İtalyan makamlarına da Kıbrıs’ta bir sorun olduğu ve Akan Kürşat’ın Rumlar öyle istedi diye Güney Kıbrıs’a yollanamayacağı gösterilmiş olurdu.
Benim aklıma gelenler bunlar ama bunlar bile KKTC’nin yurttaşlarının hukuku korumak bakımından yetersiz ve hatta böyle bir çaba içinde bile olmadığını kanıtlamaya yeterlidir.
Yurttaşların hukukunu korumak bir yana, KKTC kamuoyu bir yurttaşımızın başına gelenler hakkında yeterli bilgi bile edinemiyor ve KKTC makamları bu konuda da herhangi bir çaba göstermiyor.
“KKTC maaş ödemek için vardır” dediğimde dudak büken veya beni “kamu görevlisi düşmanı” olarak gören dostlara saygı ile duyurulur.
SAYIN ERÇAKICA,
KKTC BRÜKSEL TEMSİLCİSİ’NİN ROMA’YA GİTMESİNE GEREK YOK, ÇÜNKÜ KKTC’NİN ROMA TEMSİLCİSİ DE VAR DOLAYISIYLA ONUN İLGİLENMESİ DE MÜMKÜN.. BELKİ DE İLGİLENMİŞTİR VE KENDİSİNDEN BİLGİ ALINABİLİR
(BELKİ).. SAYGILARIMLA.