Kıbrıs Türk heyeti New York’a belirlenmiş bir hedefle mi gitti; yoksa gelenek olduğu üzere orada bulunmak mı istendi? Fırsat bulup Tatar’a veya Ertuğruloğlu’na sormak lazım: New York ziyaretini ne için yaptılar; ne oldu?

Fırsatın olmayacağını biliyorum ama “New York’a ne amaçla gittiniz? Hedeflerinize ulaşabildiniz mi?” gibi bir soruyu Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da sormak isterdim doğrusu… “Yaptığınız harcamaya değdi mi?” diye de eklemek lazım tabii…

New York temaslarını basın aracılığı ile izlemeye çalıştık. Aklımızda, bizimkilerin herhangi ciddi bir görüşme yapma fırsatı bulamaması ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genel kurulda konuşması kalacak.

Bizimkiler ciddi bir temas yapma olanağı bulamazken ve Erdoğan’ın “KKTC’yi tanıyın artık” çağrısı ortada dururken New York’tan gelen iki basit haber oldukça “mide bulandırıcı” veya “kafa karıştırıcıdır”.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Biden, yanına Dışişleri Bakanı Blinken’ı da alarak beş Orta Asya ülkesi lideriyle bir masada buluştu. Şimdiki bilgilere göre ne konuştuklarını bilmiyoruz ama Biden’ın “Sizleri yakın zamanda görmek için sabırsızlanıyorum, belki de sizin ülkenizde” demesine bakarak Amerika’nın Orta Asya’yı ele geçirmeye çalıştığını söyleyebiliriz. Kuzeyi Rusya, Doğusu Çin… Amerika’nın bu bölgeye ilgisiz kalması gerçekten garip olurdu.

ABD’nin bölgeye ağırlığını koyması lehimize mi aleyhimize mi olacak? Biz Türki devletlerden tanınma beklerken Biden, bu ülkelerin KKTC’yi tanımasına destek mi verecek?

“Mide bulandırıcı” bir diğer haber de Kırgızistan ile ilgili… Kıbrıs Rum tarafı ile Kırgızistan dış işleri bakanları, New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu Yüksek Düzey Haftası oturumu aralarında, “iki ülke arasındaki ikili iş birliğinin kurumsal çerçevesini derinleştirmek” amaçlı bir mutabakat zaptı imzalamışlar. Bunu da Kırgızistan’ın KKTC’yi tanımasının önüne çıkacak bir engel olarak düşünmek zorundayız!

Bir de Rusya girişimi vardı… Rusya, KKTC’de konsolosluk hizmeti vermek için Rum tarafından izin istemiş… “Toprak senin ama bırak da Kuzey’e yerleşen vatandaşlarıma hizmet sunabileyim” diyor.

Brüksel’den gelen bir “uyarı” bütün bunlardan daha vahimdir galiba: Avrupa Dış İlişkiler Servisi Orta Asya Bölüm Başkanı Dietmar Krissler, Avrupa Komşuluk Konseyi Merkezi (ENC) tarafından düzenlenen “Özbekistan-AB’nin Orta Asya’daki stratejik ortağı” konferansında, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci olarak katılımını onaylamaları halinde AB’nin Orta Asya devletleri ile Genişletilmiş Ortaklık ve İşbirliği anlaşmalarını onaylamayabileceğini anlatmış. Krissler, “kiminle ekip kuracağımızı seçerken çok dikkatli olmalıyız” bile demiş!

Bir haftada bu kadar “kayıp” gerçekten fazla! Bu konuda Kıbrıs Türk halkına hesap verecek olan var mı?

Tek sevindirici haber ise Yunanistan ile ilgili… Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Miçotakis arasında yapılan görüşmeden iki ülkenin yakınlaşmasını sağlayacak etkili bir yol haritası çıktı. 16 Ekim’de “siyasi diyalog” başlayacak. 7 Aralık’ta Selanik’te önemli bir zirve düzenlenecek. Arada başka şeyler de yaşanacak. Tek sorun Kıbrıs; onu da ellemeyecekler!

Yanıt veren olmayacak diye düşünüyorum ama yine de sormak istiyorum: Nasıl bir yolda ilerlemekte olduğumuzu bu halka anlatacak tek bir “yetkili” var mı?