“MERSİN’E” DEDİLER; TERSİNE GÖTÜRDÜLER!

0
blank

Son günlerin en önemli olayı Pile’ye yol açma çalışmasıdır. Türkiye ise Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasına getirilen yeni kurallar ile çalkalanıyor; ekonomik hayat kendini yeni duruma uyarlamaya çalışıyor.

“Ne alaka” diyenler olacaktır ama benim dikkatimi iki olay arasındaki benzerlikler çekiyor.

Türkiye’den başlayalım… Başta Kur Korumalı Mevduat (KKM) olmak üzere ekonomi ile ilgili bütün uygulamalarını, döviz kurunu düşürme ve fiyatları dengeleme amacıyla yaptıklarını söylüyorlardı. Tam tersi oldu: Dövizi patlattılar; fiyatları uçurdular!

Şimdi olanları da dikkatle izliyoruz: Türk Lirası’nın değer yitirmesine karşı gerçekçi önlemler alamayan, para basarak kendi halkını sömürmeyi ve yarattığı kaynak ile seçim kazanmayı marifet sayan iktidar, Kur Korumalı Mevduat diye bir enstrüman uydurmuş olduğu gibi şimdiki durumda da gerçekçi önlemler almaktan sakınıyor. Popülistçe para harcamaktan vazgeçmemek için direniyor. Pazar gününden beri yapılan tartışmalara bakarsak, faizler ile birlikte döviz kuru da tırmanışa geçecek… “Faiz ve kur daha ne kadar tırmanacaklar” diye sormayın; tırmanabildikleri kadar tırmanacaklar! Derdini de altında kalanlar çekecek!

İnsanlara sizi kurtarıyoruz dediler; felakete sürüklediler!

Gelelim Pile yoluna: Kıbrıs Rum Yönetimi Pile’ye sahip çıkmak istiyormuş diye karşı atağa geçtik; payımızı istiyoruz! Yedi düvel yine karşımıza dizildi.

blank
DURUM BU! EKONOMİ VEYA DIŞ POLİTİKA FARK ETMİYOR. NE DERLERSE TERSİ OLACAK! İNSANLAR DA BUNA ALIŞACAK.
—————————————————————–

Gerek Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün, gerekse bölgede “egemen üsleri” bulunan Birleşik Krallık’ın Kıbrıs Rum Yönetimi’ni Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “geçerli temsilcisi” sayarak çeşitli sorunları onlarla birlikte çözmeye çalıştığı sır değildir. Türkiye’nin bugünlerde yeniden yakınlaşmaya çalıştığı Avrupa Birliği’nin Kıbrıs adasının tümünü “AB toprağı” olarak kabul ettiğini de biliyoruz. Buna karşılık biz de sınırları belli olmayan bir devletin sahibiyiz ve bunu dünyaya kabul ettirmeye çalışıyoruz. Madem ki sınırlar henüz belli değildir, biraz ileri gütmekte de sakınca olmaması gerekir!

Buna göre en etkili yöntem olarak dozerlerle yola çıkmayı ve BMBG araçlarını ite-kaka önümüzden atmayı bulduk. Elbette bunun bazı sonuçları olacaktı. Önce kınamalar geldi, ardından BM Güvenlik Konseyi açıklaması yayınladı. Rusya’nın Türk tarafını tutacağı ve aleyhimize olabilecek açıklamaları veto edeceği beklentisi da fos çıktı.

BM Güvenlik Konseyi, Pile olayı ile sınırlı kalmadı, bizimkilerin istemedikleri ve ısrarla kaçınmaya çalıştıkları şekilde Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabalarına da değindi. “Güvenlik Konseyi üyeleri, ilgili Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği gibi, Kıbrıs halkının isteklerine uygun ve siyasi eşitliğe sahip iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyona dayalı kalıcı, kapsamlı ve adil bir çözüme olan bağlılıklarını yeniden teyit ettiler.”

Kendi parasını idare edemeyenlerin dünyayı idare etmeye kalmasının sonuçlarına tanıklık ediyoruz. “Dünya değişecek” dediler, bütün dünyayı kafamıza yıktılar.

Ne zaman “Mersin’e gidiyoruz, hadi!” deseler, biz tersini düşünmek zorundayız. Galiba buna alışmamızı bekliyorlar. Bunu “zamanın gerçekliği” olarak kabul ederek yaşamayı öğrenmek gerekiyor!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz