Ara seçim sonuçları Ulusal Birlik Partisi’ndeki “büyük sorunu” bir kez daha açığa çıkardı: Türkiye müdahalesi olmazsa, UBP kendi içinde birlik olamaz. Kendi içinde birlik olamazsa seçim kazanamaz.

Aslında son yerel seçimde, Türkiye’den alınan katkılara karşın kaybedilmiş seçimler de vardır. Bunun tipik örneği Gazimağusa Belediye Başkanlığı seçimidir. Ölçüsü konusunda bir karara varmak zordur ama Türkiye yetkililerinin özellikle son hafta yoğunlaşan müdahalelerine karşın UBP adayı seçimi kaybetmiş, CTP’nin adayı Dr. Süleyman Uluçay kazanmayı başarmıştır. Uluçay’ın özellikle Maraş bölgesinden aldığı oylar, UBP adayının gerisinde kalmış olsa da önemli miktarlara ulaşmış ve seçimi kazanmasında önemli rol oynamıştır. Uluçay’ın Türkiye makamlarının etkili olduğu bu bölgede aldığı oylar, Türkiye’nin her müdahalesinin arzulanan sonucu vermeyebileceğini göstermiştir.

Yerel seçim değerlendirmelerini ara seçim değerlendirmeleri ile birleştirdiğimiz zaman Ulusal Birlik Partisi’nin kendisine acilen “yeni bir politika ve kurultay tarafından seçilmiş bir lider” edinmesi gerektiği anlaşılıyor. Ara seçim sonrasında yapılan en makul değerlendirme bu olduğu halde Ulusal Birlik Partililer bu konuda konuşmuyor, yorum yapmıyorlar; sadece bekliyorlar! Yine Ankara’dan bir işaret gelmesini bekliyorlar.

Nitekim Başbakan Üstel ile ekibinin geçtiğimiz Cuma günü Ankara’da yaptığı temasların satır aralarında ve kulislerinde de bu işaret arandı; aranmaya devam ediliyor. Ankara Üstel’i desteklemeye devam edecek mi? Ankara Üstel’in arkasında durmazsa başbakan olarak kimi tercih edecek?

Kimi kaynaklara göre Üstel ile Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz arasında soğuk rüzgarlar esti. Başbakan Üstel’in kendi onuruna verilen yemeğe bile katılmak istemediği ve Büyükelçi Feyzioğlu ile kısa bir tartışmadan sonra yemeğe katılmak zorunda kaldığı ileri sürülüyor.

Kimi kaynaklarsa Ankara’nın Üstel ile devam etmek istediğini belirtiyorlar. Bu nedenle de Üstel’i güçlendirecek “mega projeleri” hayata geçirmeye özel önem verilerek Üstel’e destek mesajının UBP’liler arasında canlı tutulmasına çalışılacakmış…

Bu kapsamda değerlendirildiği zaman son Ankara ziyaretinden “net mesaj” alındığını söylemek mümkün değil. Bu durumda UBP’lilerin gündemde olan kabine değişikliğini beklemeleri gerekecek. Başbakan Üstel’in bir kabine değişikliği için hazırlandığını herkes biliyor ve bekliyor ama Üstel’in Ankara’da, “20 Temmuz sonrasını beklemek” gibi bir görüş aldığı da kulislerde dolaşan bilgiler arasında yer buluyor. Ankara’da en fazla önem verilen şeyin Erdoğan’ın 20 Temmuz’da sağ-salim Ercan’a inmesi olduğu dikkate alınırsa kabine değişikliğinin 20 Temmuz sonrasına ertelenmesinin istenmesi, kolaylıkla anlaşılabilir.

Bu durumda UBP’liler, Türkiye’nin Üstel’i destekleyip desteklemediğini öğrenebilmek için 20 Temmuz’un geçmesini beklemek zorundadırlar. Kabine değişikliği gündeme geldiğinde Üstel istediği değişiklikleri yapar ve Tatar da onaylarsa mesajın “Üstel ile devam” şeklinde; tersi durumda ise “kendinize yeni bir başbakan bulun” şeklinde olduğu anlaşılmış olacak.

Aslında UBP’li olmak da zor… Kulakları dikerek bekleyip durmak gerekiyor… Gerçekten çok zor!

Peki ya Ankara’dan herhangi bir işaret gelmezse?

Ankara’dan herhangi bir işaret gelmezse ne yapacaklar? Ne yazık ki UBP’liler bu seçenek üzerinde durmuyorlar.