Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, belirledikleri güvenli bölge sınırları içinde halen teröristlerin bulunduğunu belirterek, “Bizi ‘Teröristleri buradan çıkardık, buralar teröristlerden arındırıldı.’ laflarıyla aldatamazlar. Buralar teröristlerden arındırılmış değil. Ne Tel Rıfat’ta ne de Münbiç’te halen teröristler oralardan çıkarılmış değil. Aynı şekilde Rasulayn’ın doğusunda, güneyde yine teröristlerden bu bölgeler arındırılmış değil.” dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Fırat Kalkanı Harekatı’yla 3 binin üzerinde DEAŞ ve 600 YPG/PKK’lı teröristin etkisiz hale getirildiğini hatırlattı.
Terör örgütü DEAŞ’a karşı kazanılan bu muazzam başarı karşısında dahi samimiyetle Türkiye’nin yanında yer alan kimsenin neredeyse bulunmadığını söyleyen Erdoğan, “Çünkü bunlar kendileri zaten DEAŞ’la beraber hareket ediyorlar.” ifadesini kullandı.
Daha sonra Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin bölgesinin YPG/PKK teröristlerinden temizlendiğine ve terör örgütü DEAŞ tehdidinden kurtarıldığına işaret eden Erdoğan, “Bu kez sessiz kalmadılar, oldukça ağır bir şekilde ülkemizi eleştirmeye kalktılar. Tabii önce söylenen laflara baktık, sonra söyleyenlere baktık ve hiçbirini kale almadık. Bu arada, hiç olmadık bahanelerle ülkemizi uluslararası alanda köşeye sıkıştırma çabaları kesintisiz sürdü. Amaçları, Türkiye’yi takatsiz bırakıp, güney sınırlarımız boyunca kurmaya çalıştıkları terör koridoruna razı etmekti. İşte bu da Irak sınırından Cerablus’un biraz daha batısına kadar orada bir koridor açmak. Çünkü bu koridor ülkemiz için tehdit oluşturacaktı. Buna fırsat vermedik.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin, savunma sanayi alanında tam anlamıyla örtülü ambargoya maruz kaldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonlarında kullandığı her türlü silahın, mühimmatın, teçhizatın tedarikini engellediler. Bir basit tabancanın bile bize satışını engellediler. Bunlar bizim için leblebi çekirdek. Biz bunu zaten üretiyoruz. Bunu benim Karadeniz’deki vatandaşım zaten yapıyor, üretiyor. Bunlar problem değil. Madem stratejik ortağız, bunlar nedir? Bunları niye yapıyorsunuz? Kimini kendimiz üreterek, kimini başka yerlerden temin ederek bu engelleri birer birer aştık. Mesela sınırlarımıza yapılan yoğun saldırılar sebebiyle acil ihtiyaç duyduğumuz hava savunma sistemlerini bize satmadıkları için gidip Rusya’dan S-400 aldık. Buna rağmen durmadılar. Projenin kurucu ortağı olduğumuz, üreticisi konumunda bulunduğumuz, parasının da bir kısmını ödediğimiz ki 1 milyar 400 milyon dolardır, F-35 savaş uçaklarımızı bize teslim etmek istemediler. Bunun üzerine biz de öncelikle kendi milli muharip savaş uçağımızın geliştirilmesi sürecini hızlandırdık. Aynı zamanda alternatif tedarik yollarını araştırıyoruz.”