Üst solunum yolu enfeksiyonu rahatsızlığı nedeniyle bir süredir basına açık programlara katılmayan Bahçeli, uzun aradan sonra partisinin Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 15. Dönem Eğitim ve Öğretim Yılı açılış törenini katıldı. Genel Merkez’deki törene gelişinde gazetecilere selam veren Bahçeli, daha sonra törenin yapılacağı salona geçti.
Program basına kapalı gerçekleşirken Genel Başkan Bahçeli de açılış dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
MUSTAFA AKINCI’YI ELEŞTİRDİ
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya da tepki gösteren Bahçeli, açıklamasında “Çirkef ve çirkin mesajlarıyla Kıbrıs Harekatı ve Barış Pınarı Harekatı’nı aynı kefeye koyarak oturduğu koltuğa, dökülen şehit kanlarına, Kıbrıs Türklüğüne ihanet ettiğini kanıtlamıştır. Nitekim uyuyan komünist uyanmış, zalimlerle birlikte eş zamanlı olarak devreye girmiştir.” ifadelerine yer verdi.
Terörün insanlığa ve insanlık değerlerine karşı cephe alan, şiddet saçan, vahşet yağdıran büyük bir felaket, vahim bir tehdit olduğuna işaret eden Bahçeli şunları kaydetti:
“Hiçbir insani miras, hiçbir beşeri ve demokratik kıymet terörizmin kahredici yüzüne, terörün karanlık yönüne cevaz ve icazet veremeyecektir. Terör bütün insanlığa çevrilmiş kanlı bir silah; barış, huzur ve güvenliğin önüne döşenmiş mayın tarlası, ölüm tuzağıdır. Terör örgütleriyle birlikte terörizmi hakimiyet ve hegemonya vasıtası olarak gören, bu çerçevede pişkince ve pervasızca kullanan ülkeler güçlü olmaları şöyle dursun bütünüyle sabıkalı ve suçludurlar.Bir damla petrolü bir damla kandan daha önemli ve öncelikli görenler insanlık onuruna kastetmiş, mazlumlara sırt dönmüş ilkel ve ilkesiz güruhtan başkası değildir.”
Kan kokusu almış bir köpek balığından daha tehlikeli olanın, petrol kokusu almış emperyalist haydutluk ve hayasızlık olduğunu belirten Bahçeli, terörün medeni ve modern dünyada asla yeri olamayacağını vurguladı.
Bahçeli, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Geldiğimiz bu aşamada bütün kanlı ve bölücü örgütlerin açık veya gizli bir sahibi olduğu tartışma götüremeyecek, aksi ileri sürülemeyecek skandal nitelikli bir vakadır. PKK/PYD/YPG’yi eğitip, donatıp silahlandırarak kiralayanlar, DEAŞ’ı planlayıp, projelendirip tetikçi olarak kullananlar hiç kuşku yok ki sadece Türkiye’nin değil insanlığın topyekün düşmanlarıdır. Zalimlerin her yerinden kan damlayan paslı mızrağı hiçbir çuvala sığmamaktadır.”
Bahçeli Türkiye’nin bugüne kadar yalnızca terör örgütleriyle mücadele etmemiş, perde gerisinde el ovuşturan, zulmün senaryosunu yazan muhasım ülkelerle de kıran kırana hesaplaştığına işaret ederek, şu görüşlerini paylaştı:
“Türk milletine biçilen kefen her seferinde yırtılıp atılmıştır. Çok açık ifade etmek gerekirse bu zahmetli süreç med-cezir halinde devam etmektedir. Kuklaları temizlemek, piyonları alt etmek önemli olduğu kadar, bunları kumanda eden, iplerini tutan, silik bir gölge gibi sahne arkasında duran ahlaksız ve alçaklarla da mücadele elbette kaçınılmaz bir mecburiyettir. Kimin kiminle aynı hizaya girdiği, kimlerin kimlerle silah çatıp kurşun askerliğe heves ettiği artık gizlenemeyecek boyutlardadır.”
– “Barış Pınarı Harekatı turnusol kağıdı oldu”
Barış Pınarı Harekatı’nın adeta bir turnusol kağıdı işlevi gördüğünü vurgulayan Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Barış Pınarı Harekatı sonucunda terörizme bel bağlayanlar, terör örgütleriyle ihanet mesaisine girenler kesinlikle deşifre olmuşlar, yakayı ele vermişlerdir. Bunlar beşeriyetin utanç vesikalarıdır. Arap Ligi sakat tutumuyla siyonizme ve büyük İsrail hedefine alenen hizmet ettiğini göstermiş, dahası Türkiye’ye hançer kaldıran terör sponsorları birer birer kıyıya vurmuşlardır. Sözde demokrasi, insan hakları ve demokrasi müdafaası yapan, aslında bu değerlerle uzaktan yakından alakaları bulunmayan AB ülkeleri terörü aklama ve arkalama yarışına girmişler, nihayetinde tarihin bir kez daha Haçlı tarafında durmuşlardır.”
– “Avrupa Parlamentosu nerede durduğu gözler önüne serdi”
Açıklamasında Avrupa Parlamentosu’nun kararına da tepki gösteren Bahçeli, şunları kaydetti:
“Terörle mücadelemizi saptırıp Türkiye’yi kınayan ve yaptırım kuyruğuna saplanan Avrupa Parlamentosu, geçmişte teröristleri ağırlamasıyla, hunhar eylemlerle yana yana gelmesiyle nasıl ve nerede durduğunu gözler önüne sermiştir. Ne ibretlik bir tablodur ki demokrasi beşiği, özgürlük kundağı, hak ve hukuk kaynağı olmakla övünenler terör örgütlerinin dümen suyuna çoktan girmişler, cinayetlere taammüden ortak olmuşlar, karanlığa tescilli şekilde kucak açmışlardır.”
Bahçeli, AB ülkeleri ve Avrupa Parlamentosu’nun ahlaken ve vicdanen sınıfta kaldığını belirtti.
Açıklamasında ABD Başkanı Donald Trump’ı da eleştiren Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanımıza yazdığı çukur ve çürük mektubuyla iki ülke arasındaki ilişkilere önemli ölçüde hasar ve zarar vermiştir.Türk milleti, Trump mektubunu gıyaben yırtmış ve çiğnemiştir. Kod adı Mazlum, asıl ismi canavar olan YPG’li terörist başını telefonla arayıp methiyeler düzen, bununla kalmayıp ülkesine davet eden Trump amansız ve tedavisi imkansız bir nefret ve melanet virüsüne yakalanmıştır.” değerlendirmesini yaptı.
Gerçeklerin örtülemeyecek kadar meydanda olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Kırmızı bültenle aranan bir katilin müttefik bir ülke tarafından takdir ve taltif edilmesi ayıptır, hukuk dışılıktır, namertliktir.” ifadesini kullandı.
ABD Başkanı’nın Türk milletinin onuruyla oynama teşebbüsünü “tarifi ve tamiri olmayan bir alçalma ve kepazelik hali” olarak niteleyen Bahçeli, şunları kaydetti:
“Üstelik CHP Genel Başkanı’nın Trump’ın zelil mektubunu grup toplantısında okuması, Barış Pınarı Harekatı’na içi yana yana destek açıklaması ne vatan sevgisiyle, ne de sorumlu ve sağduyulu siyaset anlayışıyla kesinlikle bağdaşmayacaktır. Kılıçdaroğlu, Trump’ın Türkiye’deki derin gırtlağı, emperyalizmin densiz ve defolu tercümanı olduğunu küstah ve köhne ifadelerle ibra etmiştir.”
– “CHP kara propagandaya resmen payandalık yaptı”
Barış Pınarı Harekatı’na karşı CHP’nin sergilediği tavrı da eleştiren Bahçeli şöyle devam etti:
“CHP, Barış Pınarı Harekatı’na karşı tesis ve temin edilmiş çok aktörlü kara propagandaya resmen payandalık ve kuryelik yapmıştır. Kaldı ki Türk düşmanlarına ikmal sağlamış, terör örgütleriyle dolambaçlı yollardan selamlaşmış, kuytu köşelerden paslaşmıştır. Yaşananlar gerçekten de hazindir, sarsıcıdır, Türk milletine hakarettir. Türkiye’ye karşı oluşturulmuş fitne, nifak ve tezvirat kafilesine gönüllü şekilde iştirak eden CHP’nin, yine Barış Pınarı Harekatı’nı karalayan terör sevici HDP’nin; amalı, fakatlı, kuşkulu cümlelerle eften püften destek veren İP’in maskeleri tümüyle düşmüştür.”
– “Milli uyanışın müjdesi”
“17 Ekim 2019’da ABD ile yapılan 13 maddelik uzlaşma, 22 Ekim 2019’da Rusya ile sağlanan 10 maddelik anlaşma stratejik bir başarı, milli bir uyanışın müjdesidir. 1945’ten bugüne kadar bazen çok kutuplu, bazen de tek kutuplu bir alana hapsolan uluslararası sistem içinde manevra kabiliyeti zaman zaman daralan, siyasi, diplomatik ve ekonomik sıkışma yaşayan Türkiye sonunda feleğin çemberini kırmıştır.” değerlendirmesini yapan Bahçeli, üstün bir emek ve çalışma sarf eden, sabır ve akılla mücadele gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti.
Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’yle övündüğünü, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleriyle, gücünü tarihten ve milletten alan şahsiyetli diplomatlarla iftihar ettiğini vurguladı.
Türkiye’nin, güney sınırları boyunca inşa edilmek istenen korsan terör devletine darbe indirdiğini, teröristleri sınır hattından derinlemesine 30-32 kilometrelik bir alana kovalayarak süpürdüğünü belirten Bahçeli, oyunun bozulduğunu, şer oyuncuların bozguna uğradığını ifade etti.
Bahçeli, “Terörle mücadelemizi Kürtlere yönelik saldırı ve savaş olarak takdim ve tasvir edenler eğer şereflerini kaybetmedilerse akıllarından ve ahlaklarından mahrum olmuş kötürüm ve kötü niyetlilerdir. Türklere okula başlar başlamaz Kürtlerden nefret edilmesi öğretiliyor diyenler insanlık müsveddeleri, düşman hafiyeleridir.” ifadelerini kullandı.
Kimyasal silah kullanıldığı, mabetlere ve hastanelere ateş açıldığı iddialarının da şeytani bir saptırma olduğunu belirten Bahçeli, Araplar ve Kürtlerin, Türk milletinin kardeşi olduğuna işaret etti.
Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye terörün belini kırmak; huzuru, barışı ve güvenliği ihya etmek; ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıların vatanlarına emniyetle dönüşlerini sağlamak maksadıyla Barış Pınarı Harekatı’nı devreye sokmuştur. Yalana ve iftiraya sarılıp haklı ve meşru mücadelemizi Kürtlere ve masumlara saldırı olarak tanımlayanlar hakiki Türk ve Kürt düşmanlarıdır.”
– Barış Pınarı Harekatı’nın önemli sonuçları olacak
Barış Pınarı Harekatı’nın önemli sonuçları olacağına işaret eden Bahçeli, “Rusya’yla varılan mutabakat gereğince teröristlerin Tel Abyad’ın batısıyla Resulayn’ın doğusundan çıkmaları için belirlenen 150 saatlik mühlet 29 Ekim 2019’da dolacaktır. Hainler ülke içinde ve mücavir topraklarda kesinlikle tutunamayacaktır. Türkiye ne doğu ne de batı anlayışından ziyade, hem doğu hem de batı ekseninde dengeli ve eşit mesafede siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilerini milli çıkarlar doğrultusunda yeni baştan ele alacak bir aşamadadır.” ifadelerini kullandı.
– “NATO’nun tartışılması zaruret”
NATO’nun, Türkiye’nin terörle mücadelesine soğuk bakışı nedeniyle tartışılmasının zaruret olduğunu savunan Bahçeli, “Geleceğin süper gücü Türkiye ve Türk milletidir. Türksüz bir dünya yetimdir, Türk’ün kudreti ve birliği olmadan mazlumlara umut vaadi boşuna gayret, hezeyanla perçinlenmiş bayat bir gayedir.” değerlendirmesini yaptı.
Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu 15. Dönemi’nin hayırlı olması temennisinde bulundu, katılımcı öğretim üyeleri ve partililere başarı diledi.