Çin, COVID-19 istatistiklerinin tutulmasına getirdiği yeni standartla sadece virüse bağlı zatürre ve solunum yetmezliğinin sebep olduğu ölümleri kayda geçireceğini aktardı.
Ulusal Sağlık Komisyonu, yayımladığı açıklamada, COVID-19 testi pozitif olduğu halde kronik hastalıklar veya kalp krizi gibi komplikasyonlardan hayatını kaybedenlerin resmi ölüm istatistiklerine dahil edilmeyeceğini belirtti.
Yeni standart hakkında bilgi veren Pekin Üniversitesi Birinci Hastanesi Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü Direktörü Vang Guiçiang, “COVID-19’un sebep olduğu zatürre ve solunum zorluğuna bağlı ölümler, ‘COVID ölümleri’ olarak sınıflandırılırken, kalp-damar ve beyin-damar hastalıkları gibi kronik rahatsızlıklardan kaynaklanan ölümler COVID’den sayılmayacak” ifadesini kullandı.
Vuhan’da ilk vakaların görüldüğü salgının ilk aylarında ölümlerin büyük bölümüne koronavirüse bağlı solunum yetmezliğinin sebep olduğunu belirten Vang, Omicron varyantının daha az ölümcül olduğunu, aşılanmanın yaygınlaşmış olması nedeniyle bazı hastalarda hala zatürre belirtileri görülse de solunum yetmezliği bulgusunun azaldığını dile getirdi.
Vang, “Klinik açıdan Omicron’da birincil ölüm sebebinin kronik hastalık olduğunu, COVID-19 enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliğinin nadir olduğunu görebiliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Ulusal Sağlık Komisyonu, dün, virüs nedeniyle 2 kişinin hayatını kaybettiğini açıklarken, başkent Pekin’de görülen can kayıpları, Çin’in 7 Aralık’ta COVID-19 tedbirlerini gevşetmeye yönelik yeni yaklaşım benimsemesinin ardından resmi kayıtlara geçen ilk ölüm vakaları olmuştu.
Komisyon, bugün de 5 can kaybı yaşandığını bildirdi.
Çin’de test zorunluluğunun kaldırılmasının ardından virüsün doğrudan veya dolaylı etkisinin olduğu bazı ölümlerin test yapılmadığı için kayıtlara geçmediği tahmin ediliyor.
Pekin’de hastaneler, morglar ve krematoryumlarda yoğunluğun arttığı gözlenirken, hayatını kaybedenlerin yakınları, ulusal ve uluslararası basına verdiği demeçlerde mevtaların son anlarında solunum zorluğu gibi bazı COVID-19 semptomlarının görüldüğünü aktardı.
Devlet Konseyine bağlı Müşterek Salgın Koruma ve Kontrol Mekanizması, 6 Aralık’ta ölüm nedenlerinin tespitinde uygulanacak yeni standartlara dair hastanelere gönderdiği talimatta, kronik rahatsızlıkların ve diğer komplikasyonların birincil ölüm sebebi olduğu vakalarda, hastanın COVID-19 testi pozitif olsa dahi “virüse bağlı ölüm” olarak kayda geçirilmeyeceğini bildirmişti.
Talimatta, birincil ölüm sebebinin COVID-19 sayılması için hastanın solunum zorluğu yaşadığının kanıtı olarak atardamar oksijen doygunluk değerinin yüzde 93’ten az ölçülmesi gerektiği belirtildi. Sağlıklı bireylerde atardamar oksijen doygunluk değeri yüzde 95 ila yüzde 100 arasında ölçülüyor.
Yeni standartlar nedeniyle geçen hafta aralarında bakteriyel akciğer enfeksiyonundan hayatını kaybeden 74 yaşında bir hasta ile kalp krizinden ölen üniversite öğrencisinin de olduğu bazı vakalar, COVID-19 testleri pozitif olduğu halde “virüse bağlı ölüm” olarak kayda geçirilmemişti.
DSÖ, “olası” ve “varsayılan” ölümlerin de kayda geçirilmesini öneriyor
Çin, daha önce COVID-19’dan ölümleri daha geniş tanımlıyordu. Kronik rahatsızlığı bulunan yaşlı hastalar, kalp krizinden hayatını kaybedenler eğer test sonucu pozitifse COVID-19’dan ölmüş sayılıyordu.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), COVID-19’dan kaynaklandığı “varsayılan” veya “olası” ölümlerin de kayda geçirilmesini öneriyor. Çok sayıda ülke, kendi istatistiklerinde hala bu geniş tanımı benimsiyor.