Belediye başkanı adayları podyumda; salına salına dolaşıyorlar. Hepsinin de elinde bir kitapçık; yeni yetme mimarlara hazırlattıkları belli olan projelerini bu kitapçıklarda toplamışlar. Biraz daha ciddi görünmek isteyenler, bunları kartonlara bastırmışlar; bizim için ne yapacaklarını anlatmaya çalışıyorlar.

Onlar uğraşıyorlar ama halkta kıpırdanma gözlemlenmiyor. Son haftaya girdik; belki de heyecan artacak ama bu heyecanın belediye başkanlarının projeleri ile ilgili olacağını söylemek hiç de inandırıcı gelmiyor. “Belediye başkanı benim partiden veya benim arkadaşım olsun” diyenler sokağa daha fazla çıkacak, toplantılarda görünecek ve heyecan biraz da olsa yükselecek… Beklentimiz bu yönde…

Elbette adayların kişilikleri, bugüne kadar ne yapıp yapmadıkları ve partilerinin siyasi tutumu da çok önemlidir ama bu süreçte ben en fazla projelere takıldım… Kişilik ve siyasi tutumları değerlendirmeye kalksak her adayı mercek altına alıp incelemek gerekecektir ki böyle bir bilgi dağarcığına sahip değilim… Projeleriyse broşürler ve sosyal medya paylaşımlarından izlemek mümkündür.

Dikkatimi çeken şey, bütün beldelerde yapılacağı duyurulan projeler arasındaki benzerliklerdir. Yaşlılar, gençler ve kadınlara dönük projeler… Beldeyi ekonomik olarak kalkındırarak belde halkının göç etmesini önleme vaatleri… Arazi yapısına uygun bazı çevre düzenlemeleri… Bakımı yapılamamış bir kavşak varsa, bu yeni bir proje hazırlamak için şahane bir fırsat olarak görülüyor zaten; herkes o kavşak üzerine yüklenip duruyor.

Başkan adaylarımız, bu tür projelerin eski başkanların ilgisizliği nedeniyle yapılamadığını düşünüyorlar sanırım; bazıları bunu ifade bile ediyor! “Eski başkan ilgilenmedi, ben ilgileneceğim ve mahallenize yatırım yapacağım” gibi şeyler de söyleniyor.

Yerel seçim sürecinde son haftaya girilmiş olmasına karşın seçmenlerde herhangi bir heyecan belirtisi görülmüyorsa bu söylemin “inandırıcı olmadığı” sonucuna varmamız gerekiyor. Herhalde seçmenler, eski başkanların “ilgisiz” olduğuna ve bu yatırımların bu nedenle gerçekleşmediğine bir türlü inanamıyorlar. Eski başkanlarının belediye çalışanlarını ödemek, kapılarının önünü temiz tutmak için ne kadar çırpındığını ama yine de çaresiz zamanlar yaşadığını hatırlıyor da olabilirler tabii…

Belki son hafta biraz daha gerçekçi olmayı deneyebiliriz. Bizim belediyelerden öncelikli beklentimiz, temizlik yapmaları, çöplerimizi zamanında ve düzgün bir şekilde toplamalarıdır sanırım. Su parası ödemek için bizi belediye saraylarında süründürmesinler; çöp topluyoruz diye sabahın köründe ortalığı velveleye vermesinler ve kokutmasınlar… Belediyenin parasını boşa harcayıp, kimsenin yararlanmayacağı ve atıl kalacak yatırımlara yönelmesinler… Belediye parasını harcayıp beldedeki esnaf ile rekabet etmeye girişmesinler… Şehirlerimiz sıkıldığımızda görücüye çıkabileceğimiz bazı meydanlara veya caddelere sahip olabilsin; bu cadde ve meydanlarda temizliğe ve düzene biraz daha fazla özen gösterilsin…

Hem onlara yazık, hem de bize: Ne olur başkan adayları boş konuşmaktan vazgeçsinler…