KKTC makamlarının UNFICYP’ten, ara bölgedeki bazı noktaların “tartışmalı bölge (contested area)” ilan edilmesini talep ettiğini, bu çerçevede “Çetinkaya Stadı’nın” bulunduğu bölgeyi “grileştirmeyi” de amaçladığı iddia edildi.
Kathimerini gazetesi, “Ara Bölge Tartışmalı Bölge” başlığı altında verdiği haberinde, “Türk tarafının UNFICYP’ten, ara bölgede bazı noktaların tartışmalı bölge (contested area) ilan edilmesini talep ettiğini” iddia etti.
Gazete elde ettiği bilgilere dayandırarak verdiği haberinde, Türk tarafının, “UNFICYP’in tahammül göstermesini fırsat bilerek, işgal hattını ileri götürmeyi amaçladığı” iddiasında bulunurken, Türk tarafının “Çetinkaya Stadı’na” ilişkin genel uygulamalarının da bunun bir göstergesi olduğunu öne sürdü.
BM’nin ise, bu tür bir “tartışmalı bölge” oluşturulması talebinin reddedildiği mesajını verdiğini ancak “Çetinkaya Stadı” konusunda UNFICYP tarafından izlenen tutumun “kötü bir örnek teşkil ettiğini” yazan gazete, bu gelişmelerin ise Rum Dışişleri Bakanlığı tarafından endişeyle takip edildiğini aktardı.
Gazete, BM Genel Sekreteri Özel Temsilcisinin, Çetinkaya Stadı’nın etrafının telle çevrilmesi yönünde Kıbrıs Türk tarafından gelen talebe olumlu baktığını, ancak iki taraf arasında tellerin yüksekliğinin ne olacağı konusunda anlaşmazlıklar bulunduğun da savundu.
Kıbrıs Türk tarafının, topun “diğer tarafa kaçmaması adın” stadın etrafının 6 metre yüksekliğe kadar telle çevrilmesini istediğini, BM’nin ise bu yüksekliğin 2-3 metre olmasını talep ettiğini belirten gazete, Rum yönetiminin ise stadın çevresinin tellerle çevrilmesine tamamen karşı olduğunu vurguladı.
Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in, Rum tarafının bu görüşünü ileterek Türk tarafının amacının, ara bölgede yeni oldu bittiler yaratmak olduğu fikrini dile getirdiğini aktaran gazete, Kasulidis’in ayrıca, konunun UNFCIYP tarafından ele alınışına da karşı olduğunu ilettiğini yazdı.
UNFICYP ve KKTC arasında, Askeri Kuvvetlerin Statüsü Anlaşması (SOFA) görüşmelerinin hali hazırda başladığına dair bilgilerin geldiğini öne süren gazete, görüşmelere BM hukuk dairesinin de müdahil olduğunu öne sürdü.
Habere göre BM Hukuk Dairesi, UNFICYP’in ara bölgedeki işleyişi konusunda, KKTC’yle “resmi anlaşma yapılması olgusunun meydana gelmemesi için, gayriresmi operasyon belgesi hazırlanması başta olmak üzere, çeşitli senaryolar üzerinde çalışma yapıyor.”
Gazete, “pratik düzenlemeler” içeren ve BM tarafından 2018 yılında hazırlanarak taraflara sunulan ancak her iki tarafça da kabul edilmeyen bir “aide memoire” (diplomatik muhtıra) nitelikli belgeden söz edildiğini iddia ederken, herhalükarda UNFICYP’in işleyişine dair BM tarafından hazırlanan bir belgenin, gayriresmi dahi olsa tehlikeler içerdiğini ve BM Güvenlik Konseyi’nin 186’ncı kararını çiğneyeceğini öne sürdü.
UNFICYP ve Colin Stewart’ın, KKTC makamlarıyla “gayriresmi pratik düzenlemeler anlaşması” yapmak adına müzakerelerde bulunmalarına sebep olarak ise, KKTC makamlarının, “Lefka” (Lefke) ve “Karaolo Ammohostu”(Karakol-Gazimağusa) kamplarının boşaltılması “tehdidini uygulamaya koyma endişesini” gösterdikleri belirtildi.
Bu tür tehditlerin daha önce de KKTC makamlarınca dile getirildiği ancak uygulanmadığını da ifade eden gazete, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in ise geçtiğimiz Çarşamba günü Stewart’la gerçekleştirdiği görüşmede bu görüşü dile getirdiğini vurguladı.
Habere göre Kasulidis, görüşme sonrasında “Alfa” kanalına yaptığı açıklamada, “memnun kaldığım tek şey, tezlerimizi Sayın Stewart’a net bir şekilde aktarmış olmamdır. Başka hiçbir şeyden memnun değilim” şeklinde konuştu.
Habere göre Kasulidis Stewart’a, Kıbrıs Rum tarafının, UNFICYP’in ara bölgedeki faaliyetlerine ilişkin “gayriresmi” belge üzerinde, sonradan haberdar edilme yerine, anlaşmaya varılmadan önce müzakere edebilmeyi isteğini net bir biçimde iletti.
BM’nin Türk tarafında yazılı bir belge sunmadığı ancak BM Hukuk Dairesi’nin alternatif çözümler üzerinde çalışmakta olduğu yönünde bilgiler bulunduğunu yineleyen gazete, Kasulidis’in ise “SOFA” tipi bir anlaşmanın kabul edilmeyeceğini dile getirdiğini aktardı.