1974 Yalova (Piskobu) şehitlerinden Orhan İsmail askeri törenle Lefkoşa Şehitliği’nde defnedildi
Ailesinin talebiyle 48 yıl sonra naaşı KKTC’ye getirilen Şehit Orhan İsmail bugün gözyaşları arasında toprağa verildi
Yaşar İsmailoğlu, şehit kardeşi Orhan İsmail’e onun için yazdığı şiiri okuyarak veda etti
Cumhurbaşkanı Tatar: “Biz, hiçbir zaman şehitlerimizi unutmadık, unutturmayacağız”
Lefkoşa, 9 Ağustos 22 (TAK): 20 Temmuz 1974’te şehit düştüğü Yalova’ya (Piskobu) defnedilen Orhan İsmail’in naaşı ailesinin talebiyle 48 yıl sonra KKTC’ye getirilerek Lefkoşa Şehitliği’nde defnedildi.
Şehit Orhan İsmail için bugün saat 10.00’da askeri tören düzenlendi. Lefkoşa İsmail Safa Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Orhan İsmail, gözyaşları arasında Lefkoşa Kabristanlığındaki şehitlikte toprağa verildi.
Orhan İsmail’in cenaze törenine, İsmail’in kardeşleri, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu ile diğer bazı askeri yetkililer, kardeşleri ve sevdikleri katıldı.
Törende, Orhan İsmail’in cenaze töreni için Londra’dan KKTC’ye gelen kardeşlerinden Yaşar İsmailoğlu kardeşini anlatan duygusal bir konuşma yaptı, kardeşine onun için yazdığı şiiri okuyarak veda etti. İsmailoğlu’nun konuşmasının ardından, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da bir konuşma yaptı.
Orhan İsmail, 20 Temmuz 1974’te şehit edildikten sonra Yalova (Piskobu) Türk mezarlığına defnedilmişti. 2018’de ailesinin talebi ve gözetiminde mezarı açılarak, DNA testleriyle kimliği belirlenmişti.
İsmail, 1950’de Limasol’a bağlı Kayakale (Trahon) köyünde dünyaya geldi. 24 yaşında şehit edilen İsmail, terziydi.
– Yaşar İsmailoğlu: “Onu hak ettiği şekilde uğurlamanın huzuru içerisindeyiz”
Kardeşi Şehit Orhan İsmail’in cenaze töreni için Londra’dan gelen Yaşar İsmailoğlu cenaze töreninde yaptığı konuşmada, “Bugün burada 48 yıldır, hasretini duyduğumuz, yokluğunun acısını bir gün dahi unutmadığımız kardeşimiz Orhan İsmail, namı değer Orhan Barut ile kavuşmanın, onu hak ettiği şekilde uğurlamanın huzuru içerisindeyiz” dedi.
“Yüreğimiz onun yokluğu ile hala yanmaya devam ediyor” diyen Yaşar İsmailoğlu “Ancak şehitlik mertebesinin ona verdiği sevgiyle ve bugünkü törenle biraz olsun huzurluyuz” ifadelerinde bulundu.
Yalova köyünde kardeşinin iki yeğeniyle birlikte vatanlarını müdafaa ederken şehit düştüklerini anlatan İsmailoğlu, şöyle konuştu:
“Orhan, Zübeyir ve İbrahim… Üç yağız delikanlı, arkadaş, yeğen ve yoldaş…Köyümüzde yedikleri içtikleri birdi… Vatan müdafaasında da beraberdiler. En ileri ve en tehlikeli bir mevziiye gönderildiklerinde itiraz etmeden üçü de silahlarını alıp o en öndeki mevziiye koştular. Ve o mevzide üçü de sonuna kadar savaşıp orada şehit düştüler.”
“Yapılan kazılarda Orhan ve İbrahim’in bedenlerine ulaşıldığını ancak Zübeyir’in kalıntılarının henüz bulunamadığını” belirten İsmailoğlu, “İnşallah yakın zamanda Zübeyir’in kalıntılarına da ulaşır ve onu ve ailesini huzura kavuşturabiliriz” dedi.
26 Ekim 1974 tarihinde Kıbrıs’tan Londra’daki ev adresine bir mektup geldiğini, 16 Temmuz 1974 tarihli bu mektup ile zarfın içindeki fotoğrafın kardeşi Orhan tarafından imzalandığını anlatan Yaşar İsmailoğlu, kardeşinden gelen bu son mektupla ilgili duygularını paylaştı:
“Heyecan içindeyim çünkü o güne kadar Orhan imzalı mektuplar ile bu son gelen mektuptaki el yazısı çok farklı idi. Meğer kız kardeşim babamın isteği üzerine Orhan adına bana mektup gönderiyordu. Orhan’ın şehit olduğunu öğrenmemem için. Bu gelen son mektup, Yunan darbesinden bir gün sonra postaya verilmiş ancak 20 Temmuz’la başlayan Türkiye’nin müdahalesi nedeniyle tüm posta işlemleri durmuştu. Zarf içinde gelen resim Orhan’ın en son çektirdiği portre idi ve arkasında şu ifadeleri yazmıştı: ‘Abicim, ailemizi hiç merak etme! Düşman benim vücudumu ezmeden aileme zarar veremeyecek!’. Öyle de oldu, tüm ailemiz, köylülerimiz, İngiliz üslerine sığınana kadar, akşam saatlerine kadar düşmanla savaştı ve mevziisini terk etmeden cesurca savaştı ve orada şehitlik mertebesine ulaştı, yeğenleriyle birlikte.”
Bu üç genç insanın; Orhan, İbrahim ile Zübeyir’in Yalova’nın (Piskobu) şehitleri olduğunu ifade eden İsmailoğlu, “1955 yılından 1974 yılına kadar bu adada yaşayan Kıbrıslı Türkler, yüzlerce şehit vermiş, köylerini, kasabalarını, topraklarını cesurca savaşarak korumuştur. Kendi yaşamlarımızı bizlerin geleceği için feda ettiler” diyerek, “Bugünkü yaşamlarımızı sana, senin gibi cesurca savaşıp düşünenlere borçluyuz. Yıldızlar yoldaşın olsun” şeklinde konuştu.
İsmailoğlu, “Seni bizimle buluşturan ve canla başla çalışan olumsuzlukları olumluya çeviren bazı dostlarıma teşekkür etmek isterim” diyerek, Yenidüzen ve Politis gazetelerinde araştırmacı gazeteci-yazar Sevgül Uludağ, KKTC Dışişleri Bakanlığına, Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan, Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Amcaoğlu ile şehit Orhan İsmail’in bulunmasında, kazılarda ve kimlik belirlenmesinde çalışmalar yürüten ve cenazeyi sınıra kadar getirerek kendilerine teslim eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi İnsani İşler Komiserliği yetkilisi Ksenofon Kallis ve GKRY İnsani İşler Komiseri Fotis Fotiu’ya ve Lefkoşa Türk Belediyesine ailesi adına teşekkür etti.
“İnsanlık adına bu yapılan unutulmayacaktır” diyen Yaşar İsmailoğlu, Askeri Tören Komutanlığına ve kahraman askerlere de teşekkürlerini iletti.
Yaşar İsmailoğlu, kardeşi Orhan İsmail’e onun için yazdığı bir şiiri okuyarak veda etti.
-“Veda değil kavuşma”
Kardeşleri Yaşar İsmailoğlu, Hamit Latif Barut, Havva İsmail ile birlikte cenaze törenine katılan ve ağabeyi Orhan İsmail’i tabutuna sarılarak son yolculuğuna uğurlayan Sultan Şeker de TAK’a duygularını aktardı. Çok üzüntülü olduğunu ancak bunun yanısıra huzurlu olduğunu kaydeden Sultan Şeker, “en azından ‘buradadır’ diyebileceğim, gidip dua okuyabileceğim bir mezarı var artık” ifadelerini kullandı. Tüm bu süreçte olduğu gibi cenaze töreninde de yanında olan Sevgül Uludağ’a teşekkür eden Sultan Şeker, bugünkü defin törenini bir vedalaşma değil, bir kavuşma olarak gördüğünü söyledi.
Orhan İsmailoğlu da, adını taşıdığı amcasının cenaze töreninde gözyaşlarını tutamadı. 6 kardeşten şehit olan Orhan İsmail ile 13 yıl önce ölen babası Öztürk İsmailoğlu’nun hayatta olmadığını kaydeden Orhan İsmailoğlu, “en çok istediğim şey babamın burada olabilmesiydi” dedi. Adını taşıdığı şehit amcasının hikayesini yıllardır yakınlarından dinlediğini akratan Orhan İsmailoğlu, şimdi ona kavuşmuş hissettiğini belirtti.
Sevgül Uludağ da Orhan İsmail’in mezarının tespit edilmesi ve Kuzey Kıbrıs’ta yeniden defnedilmesi için 4 yıldır çaba harcandığını, pandeminin, bu sürecin uzamasına neden olduğunu kaydetti.
-Cumhurbaşkanı Tatar: “Onu her zaman ailesi ile Kıbrıs Türk halkı hatırlayacaktır”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Orhan İsmail’in cenaze töreninde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının yaşadığı acılara, verdiği şehitlere, ödediği bedellere işaret ederek, “Ama bugün bir Cumhuriyetimiz, bir devletimiz vardır. Bunun değerini bilmek lazım. Biz, hiçbir zaman şehitlerimizi unutmadık, unutturmayacağız. Orhan İsmail’in mekânı cennet olsun, ruhu şad olsun. Onu her zaman ailesi ile Kıbrıs Türk halkı hatırlayacaktır” ifadelerinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu topraklarda barış içinde yaşıyorsak vatan uğruna can veren şehitlerimiz sayesindedir” diyerek, “Anavatan Türkiye’nin desteğiyle KKTC’de gelecek nesillerin varlığını sürdürebilmesi için şehitlerimizin kahramanlıkları asla unutulmayacaktır. Orhan İsmail’e Allah’tan rahmet, ailesine sabır diliyorum, ruhu şad olsun” dedi.